I-ÖZET
Küresel ekonomik kriz tüm dünyayı etkisi altına almış, dünya devletlerini mali önlemler almaya ve krizin global etkilerini minimize etmek amacıyla müşterek ve bireysel politikalar geliştirmeye, uygulamaya itmiştir. Kriz ülkemiz ekonomisini de etkilemiştir. Krizin ekonomimizdeki etkilerini müteakip; ekonomik kalkınmanın hızlandırılması, bölgeler arası gelişmişlik farkının en aza indirilmesi, istihdamın artırılması, dış ticaret işlemlerinde vergi uygulamalarının kolaylaştırılması, iş ortamının iyileştirilmesi, kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması, vergi sistemi uygulamasında ortaya çıkan bazı sorunların aşılması amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapan 18.02.2009 tarihli ve 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında KanunTBMM’de kabul edilmiş, 28.02.2009 tarihli ve Mükerrer 27155 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Mezkûr kanunun Geçici 2’nci maddesi ile ekonomik ömrünü tamamlayarak veya çeşitli nedenlerle motorlu taşıt olma vasfını yitiren, hurda haline gelen, çalışma imkânı bulunmayan, karayollarına ve trafik düzenine zarar verir hale gelen belli model yılının üzerindeki motorlu kara taşıtlarının hurdaya çıkarılması halinde, bu taşıtlarla ilgili olarak tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve 31.12.2008 tarihine kadar kesilen idari para cezalarının terkin edilmesi öngörülmüştür.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, İçişleri ve Maliye bakanlıkları müştereken yetkili kılınmıştır. Ulaştırma Bakanlığın tarafından 19.03.2009 tarihli 27174 sayı Resmi Gazetede “Bir Kısım Motorlu Karayolu Taşıtlarının Piyasadan Çekilmesine İlişkin” 56 sıra no’lu yayımlanmıştır. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının www.gib.gov.tr internet adresinde ise konu hakkında uygulamaların geliştirilmesi, değiştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili görüş ve önerilerin paylaşılması maksadıyla 33 seri no’lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğ Taslağı kamuoyunun bilgisine sunulmuş olup henüz Resmi Gazetede yayımlanmamıştır. Makalemizde maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen tebliğ taslağı, kanun metni ve gerekçesi çerçevesinde konu değerlendirilmiştir.
II- DÜZENLEME KAPSAMINA GİREN TA�zITLAR
5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2’nci maddesinin kapsamına motorlu kara taşıtları girmektedir. 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun([1]) 5-6’ncı maddelerinde motorlu kara taşıtları sayılmıştır. Buna göre, mezkûr kanunun 5’nci maddesinin (I) sayılı tarifesinde yer alan; otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler, 6’ncı maddesinin (II) sayılı tarifesinde yer alan; minibüs, panelvan, motorlu karavan, otobüs ve benzerleriyle kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlar düzenleme kapsamında bulunmaktadır.
III-DÜZENLEMEDEN KİMLER, NASIL FAYDALANABİLECEKTİR
5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2’nci maddesi dokuz fıkra halinde beş farklı durumu hükme bağlamakta olup düzenlemeden;
Gerçek ve tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş mirasçıları yararlanabileceklerdir.
Adlarına kayıt ve tescilli taşıtları üzerinde üçüncü şahıslar tarafından konulmuş bulunan mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz gibi benzeri şerhlerin bulunması halinde (6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş hacizler dışında), 5838 sayılı Kanunun Geçici 2’nci maddesinden faydalanmak için başvuracak mükelleflerin, bu mükellefler bu şerhler kaldırılmadıkça düzenlemeden faydalanamazlar.
a)Model yılı 1979 veya Daha Eski Olan Motorlu Taşıtların Kayıt ve Tescillerinin Silinmesi ve Hurdaya Çıkarılması
Geçici 2’nci maddenin 1’nci fıkrasında adlarına kanun kapsamında kayıt ve tescilli taşıt bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş mirasçılarının model yılı 1979 veya daha eski olan motorlu taşıtlarını; bu maddenin yürürlüğe girdiği 28.02.2009 tarihinden itibaren 30/6/2010 tarihine kadar;
F İlgili yönetmelik hükümleri gereğince kayıt ve tescillerinin silinmesi ve hurdaya çıkarılması suretiyle il özel idarelerine bedelsiz olarak teslim edilmesi,
F Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Hurda İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlüklerinden herhangi birine teslim edilmesi,
F Bu kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yük ve yolcu taşımacılığı dışında bilânço esasına göre defter tutmayı gerektiren başkaca ticari/mesleki faaliyetten dolayı mükellefiyeti bulunmaması,
F 31.12.2009 tarihine kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan MTV ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve 31.12.2008 tarihine kadar tescil plakasına kesilen idari para cezaları terkin edilerek,
madde hükmünden faydalanabilecekleri hükme bağlanmıştır. Düzenleme 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Taşıtını hurdaya çıkararak İl Özel İdarelerine veya Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Hurda İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlüklerinden(Kırıkkale, İzmir-Aliağa, Kocaeli-Seymen MKEK hurda müdürlükleri) herhangi birine teslim eden gerçek ve tüzel kişilerin uygulama kapsamındaki menfaatleri, düzenleme kapsamında teslim edilen taşıtlara ilişkin olarak tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezalarının terkin edilmesidir. Ayrıca taşıt üzerine 6183 sayılı AATUH Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizler de kaldırılacaktır. Kaldırılan hacizlerin kaynağı amme alacakları için ilgili idarelerin gerekli takibat tedbirlerini alacakları ve gerçek/tüzel kişilerin haczi kabil diğer malvarlıklarına haciz tatbiki işlemlerine başlayacakları gayet tabiidir.
Maddenin 1’nci fıkrası uyarınca mükelleflerin düzenlemeden yararlanabilmeleri için trafik sicilinde adlarına kayıt ve tescilli bulunan, model yılı 1979 veya daha eski olan motorlu taşıtlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği 28.2.2009 tarihinden 30.6.2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) Karayolları Trafik Yönetmeliği([2]) hükümleri gereğince bedelsiz olarak İl özel idarelerine ve MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğüne teslim etmeleri gerekmektedir.
Madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin yapması gereken işlemler ilgili makamlara müracaat, tescilin silinmesi ve aracını teslimden ibarettir. 30.6.2010 tarihinin(bu tarih dâhil) hak düşürücü süre olarak dikkatte tutulmasında fayda vardır. Bu sebeple mükelleflerin 30.6.2010 tarihine kadar; il özel idarelerine bedelsiz olarak teslim etmeleri veya 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanununun 33’ncü maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen uygulama çerçevesinde, Karayolları Trafik Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak taşıtlarını hurdaya çıkararak kayıt ve tescillerini sildirerek MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğü hurda müdürlüklerinden (Kırıkkale, İzmir-Aliağa, Kocaeli-Seymen MKEK hurda müdürlükleri) herhangi birine teslim etmeleri gerekmektedir. Bunun için de;
Maddenin birinci ve ikinci fıkra hükümlerinden yararlanarak taşıtlarını il özel idarelerine teslim etmek isteyen mükelleflerin, adlarına kayıt ve tescilli taşıtlar üzerinde üçüncü şahıslar tarafından konulmuş bulunan mülkiyeti muhafaza, rehin veya haciz gibi benzeri şerhlerin bulunmadığına dair trafik tescil kuruluşundan belge almaları gerekmektedir. Bu belge herhangi bir tescil kuruluşundan alınabilecektir.
Madde hükmüne göre trafik tescil kuruluşlarına yapılacak başvurular sırasında taşıta ait motorlu taşıtlar vergisi ilişiğinin kesildiğine dair belge aranılmayacaktır.
Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olanların il özel idarelerine veya MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğü hurda müdürlüklerinden herhangi birine ve ilgili trafik tescil kuruluşuna ibraz etmek üzere, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine 28.2.2009 tarihi itibarıyla yük ve yolcu taşımacılığı faaliyeti dışında bilânço esasına göre defter tutmayı gerektiren başkaca bir ticari veya mesleki faaliyetten dolayı mükellef olmadıklarına dair yazı almaları gerekmektedir.
Madde hükmünden faydalanmak isteyip te Gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellefiyeti olmayan taşıt sahipleri her hangi bir vergi dairesine başvurarak bu yazıyı alabileceklerdir.
İlgili vergi dairesinden, 28.2.2009 tarihi itibarıyla mükellef olmadıklarına dair yazı alan mükelleflerin; vergi dairesinden aldıkları yazıyla birlikte herhangi bir trafik tescil kuruluşuna başvurarak taşıtın madde hükmünden yararlanabileceğine dair belge almaları gerekmektedir.
Taşıtının trafik tescil kaydında 6183 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde haciz şerhi bulunan mükelleflerin, hurdaya çıkarma işlemi için, bu taşıtlarını teslim edecekleri MKEK hurda müdürlükleri bünyesinde bulunan trafik tescil birimlerine veya taşıtın tescil kaydının bulunduğu trafik tescil kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Taşıtın trafik tescil kaydında bu çerçevede bir haciz şerhi bulunmayan mükellefler, hurdaya çıkarma işlemi için herhangi bir trafik tescil kuruluşuna başvurabileceklerdir.
5838 sayılı Kanunun Geçici 2’nci maddesinin birinci fıkra hükmünden faydalanmak isteyen mükellefler taşıtlarını diledikleri il özel idaresine bedelsiz olarak veya MKEK hurda müdürlüklerinden herhangi birine, Ulaştırma Bakanlığı tarafından 56 sıra no’lu tebliğde belirlenen takvim çerçevesinde teslim edebileceklerdir.
Maddenin birinci fıkra hükmünden faydalanmak isteyen mükellefler yukarıda belirtilen yazıları aldıktan sonra, bir dilekçe ile birlikte il özel idaresine başvurarak, taşıtlarını bedelsiz olarak teslim edebilecekler ve ardından almış oldukları teslim tutanakları ve bir dilekçe ile birlikte herhangi bir trafik tescil kuruluşuna giderek, taşıtlarının hurdaya çıkarılma işlemini tamamlamaları gerekmektedir. Trafik tescil kuruluşunda hurdaya çıkarma işlemi yapılmayan taşıt için bu madde hükmünden faydalanılamayacaktır.
Düzenlemeden taşıtlarını MKEK hurda müdürlüklerine teslim etmek suretiyle faydalanmak isteyen mükellefler, ilgili kuruluşlardan gerekli yazıları alarak hurdaya çıkarma işlemini tamamladıktan sonra, bir dilekçe ile birlikte taşıtlarını MKEK hurda müdürlüklerinden herhangi birine teslim edebileceklerdir.
b)Motorlu Taşıtın Noter Satış Senediyle veya Kamu Kurum ve Kuruluşlarından Satın Alınıp İlgili Trafik Tescil Kuruluşunda Adlarına Kayıt Ve Tescil Ettirilmemiş Olması
Geçici 2’nci maddenin 2’nci fıkrasında da, motorlu taşıtlarını noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alıp ilgili trafik tescil kuruluşunda adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği 28.02.2009 tarihi itibarıyla yük ve yolcu taşımacılığı dışında bilânço esasına göre defter tutmayı gerektiren başkaca ticari veya mesleki faaliyetten dolayı mükellefiyeti bulunmayan gerçek ve tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş mirasçıları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31.12.2009 tarihine kadar kayıt ve tescil işlemlerini tamamlamaları ve öngörülen diğer şartları da yerine getirmeleri kaydıyla düzenlemeden yararlanabileceklerdir.
�zu halde makalemizin III-a ve b bölümünde belirtilen açıklamaların değerlendirilmesinde;
X Bilânço esasına göre defter tutsa bile yük ve yolcu taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel kişiler,
X İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar,
X Basit usulde vergi mükellefi olanlar ile serbest meslek erbabı,
diğer şartlar yerine getirilir ise her halükârda düzenlemeden faydalanabilecektir.
(G.V.K’nun 66/3’ncü maddesinde kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından serbest meslek faaliyeti sonucunda doğan kazanç serbest meslek kazancı sayılmıştır. Bilindiği üzere, kollektif, adi komandit şirketler Ticaret Kanunu açısından tacir sayılır ve bu kanuna göre elde edilen kazanç ta ticari kazançtır. Ancak GVK’nın 66’ncı maddesinde bu tür şirketlerce yapılan serbest meslek faaliyeti sonucu elde edilen gelirin serbest meslek kazancı olduğu hükme bağlanmıştır. Elde edilen gelir hem şirket hem ortaklar açısından serbest meslek kazancıdır. Araç, serbest meslek faaliyetinde bulunan adi ortaklığın aktifine kayıtlı ise adi ortaklığın bilânço esasına defter tutmaması şartıyla madde hükmünden faydalanabilir. Araç, ortakların şahsına ait ise ortaklar serbest meslek kazancı elde etseler bile (defter tutma ödevi ortaklığa ait olduğundan) ortakların diğer gerçek kişilerden farkı olmadığı için araçlarını her halükârda düzenlemeden faydalanarak diğer şartları yerine getirmek kaydıyla düzenlemeden faydalanabilirler. Serbest meslek faaliyetinin kurum bünyesinde icra edilmesi halinde ise; serbest meslek faaliyetinden elde edilen kazanç, Kurumlar Vergisi Kanununun kapsamına girmekte ve kurumların elde ettikleri kazanç ve iratlar, kaynağı ne olursa olsun (ticari, zirai, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, ücret, diğer kazanç ve iratlar) bir bütün halinde “Kurum Kazancı” olarak nitelendirildiğinden, “Kurum Kazancı” olarak vergilendirilmektedir. Dolayısıyla serbest meslek erbabı faaliyetlerini sermaye şirketi çatısı altında icra ederler ise şirketin aktifine kayıtlı olan araçlarını bilânço esasına göre defter tutmamaları kaydıyla düzenlemeden faydalanabilecektir. Kurum ortaklarının diğer gerçek kişilerden farkı olmadığı için hususi araçlarını her halükârda diğer şartları yerine getirmek kaydıyla düzenlemeden faydalanabilirler.)
|
c) Motorlu Taşıtın Mevcut Olmaması veya Herhangi Bir Nedenle Motorlu Taşıt Vasfını Kaybetmiş Olması
28.02.2009 tarihi itibarıyla;
Þ Mevcut olmayan veya,
Þ Herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş olup,
Þ Model yılı 1998 ve daha eski olan taşıtların,
Þ Bu durumlarının kanaat verici belgelerle tevsik edilmesi veya,
Þ İlgili trafik tescil kuruluşu nezdinde adlarına kayıtlı olanlar tarafından yazılı bildirimde bulunulması,
Þ Motorlu taşıtlar vergilerinin 1/4’ünün 31.12.2009 tarihine kadar ödenmesi şartıyla,
kalan vergi aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir ve ödemeyi müteakip trafik tescil kayıtları silinir.
Bu fıkra kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtlarındaha sonra bulunması veya varlığının tespiti halinde, terkin tarihi itibarıyla trafik tescil kaydı yapılır. Bu takdirde terkin edilen vergi ve diğer amme alacakları ayrıca bir işleme gerek olmaksızın bulundukları veya tespit edildikleri yılın Ocak ayında motorlu taşıtlar vergisi adıyla tahakkuk etmiş sayılır ve Ocak ayının son günü vade tarihi kabul edilerek takip ve tahsil edilir.
Bulunan veya varlığı tespit edilen taşıtın noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alındığının tevsiki halinde taşıt, satış tarihi itibarıyla alıcı adına tescil edilir ve alıcı adına motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti tesis edilir.
Trafik tescil kayıtları silinecek taşıtların, motorlu taşıt vasfını kaybettikleri haller ile mevcut olmadıklarının kabul edileceği durumları tespite ve uygulanmanın usul ve esaslarını belirlemeye, İçişleri ve Maliye bakanlıkları müştereken yetkili kılınmışlardır. Ancak bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen 33 seri no’lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğ Taslağı Gelir İdaresi Başkanlığının www.gib.gov.tr internet adresinde kamuoyunun paylaşımına sunulmuş olup henüz Resmi Gazetede yayımlanmamıştır. Bu tebliğin “Mevcut Olmayan veya Motorlu Taşıt Vasfını Kaybetmiş Olan Taşıtlara İlişkin Yapılacak İşlemler” başlıklı (B/1)bendinde Taşıtın Mevcut Olmaması veya Motorlu Taşıt Vasfını Kaybetmiş Olması Halleri açıklanmış olup buna göre taşıta ilişkin olarak 1.1.2004 tarihinden itibaren;
v Taşıtın dosyasında tebliğ edilmemiş trafik idari para cezası karar tutanağı bulunmadığının,
v Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) kayıtlarına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmamış olduğunun,
v Taşıtın tescil dosyası kayıtlarında herhangi bir işlem (teknik değişiklik, renk değişikliği, zayi veya yıpranma nedeniyle belge yenileme, şahsi hal ve adres değişikliği gibi) yapılmamış olduğunun,
v Taşıtın ölüm veya yaralanmayla sonuçlanan trafik kazasına karışmadığının,
v Taşıt sahibinin sürücü belgesinden hareketle, kaydı kapatılacak olan taşıtın kullanımından dolayı trafik idari para cezası uygulanmadığının,
tespiti halinde taşıtın mevcut olmadığı kabul edilecektir. Taşıtın mevcut olmadığının kabulünde yukarıda yer alan tespitlerin tamamının varlığı aranacaktır. Öte yandan,
v Taşıtın mevcut olmadığının mahkeme kararıyla tevsik edilmesi,
v Taşıtın yurt dışına çıktığının ve çeşitli nedenlerle (müsadere, çalınma, yanma, trafik kazası, tahrip edilme gibi) tekrar giriş yapmadığının belgelenmesi veya bu hususun Gümrük Müsteşarlığı veya Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan yazıyla tevsik edilmesi,
v Taşıtın kaza, yanma, tahrip edilme gibi nedenlerle motorlu taşıt vasfını kaybettiğinin mahkeme kararı veya resmi kurumlarca düzenlenmiş belgelerle (itfaiye tutanağı, polis veya jandarma birimlerince düzenlenen tespit tutanağı gibi) tevsik edilmesi,
durumlarında ibraz edilen belgeler taşıtın mevcut olmadığına veya taşıt vasfını kaybettiğine ilişkin kanaat verici belge olarak kabul edilerek, yukarıda sayılan diğer şartlar aranılmayacaktır.
d)Motorlu Taşıtın Çalınmış Olması
5.7.2003 tarihinden önce çalınan motorlu taşıtlara ilişkin, çalınma tarihinden bulunma tarihine kadar, henüz bulunmadıysa 5.7.2003 tarihine kadar olan vergilendirme dönemlerine ait olup ödenmemiş olan MTV ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen idari para cezaları mükellef başvurusu beklenilmeden terkin edilecektir.
e) 21.5.1997 Tarihinden Önce Noterler Vasıtasıyla Satışı Yapılan Ancak Satıcılar Adına Tahakkuk Eden Motorlu Taşıtlar Vergileri
Geçici 2’nci maddenin 6’ncı fıkrasında ise, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20’nci maddesi uyarınca, 21.5.1997 tarihinden önce, noterler vasıtasıyla satışı yapılan motorlu taşıtlar için, noter satış senedinin düzenlendiği tarihten sonra satıcılar adına tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergileri, gecikme zamları, gecikme faizleri ile vergi cezaları, taşıtın 31.12.2009 tarihine kadar alıcısı adına tescili kaydıyla, düzeltme zamanaşımı hükümlerine tabi olmaksızın düzeltileceği hükme bağlanmıştır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus motorlu taşıtlar vergileri, gecikme zamları, gecikme faizleri ile vergi cezalarının terkini veya silinmesi değil düzeltilmesi söz konusudur.
Motorlu taşıtlar vergisinde düzeltme yapılan bu taşıtlarla ilgili olarak 31.12.2003 tarihinden önce tescil plakasına kesilen idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilmektedir.
28.02.2009 tarihinden önce bu fıkra kapsamına giren amme alacaklarına karşılık tahsil edilmiş tutarlar red ve iade edilmez.
Bu madde kapsamında tescil kayıtları silinen motorlu taşıtlara ait daha önce ödenmiş olan MTV ile buna ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve idari para cezaları red ve iade edilmeyecektir. Bu hüküm, bu fıkra kapsamına giren taşıtlardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce alıcısı adına tescil edilmiş olanlar için de uygulanır.
V-ÖZELLİK ARZEDEN DURUMLAR
– Bu madde kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların, adlarına tescil kaydı bulunanlar tarafından ilgili kurumlara teslimi ile il özel idarelerinin bu kapsamda teslim aldıkları hurda taşıtların satışından elde ettikleri kazançlar ve bu faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır, bu madde kapsamında yapılan motorlu taşıt teslimlerine ilişkin olarak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 30’ uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz.
Bilindiği üzere 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi” başlıklı 30’ncu maddesinin (a)bendinde “Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi”nin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği hükme bağlanmaktadır. İndirilemeyen bu KDV aynı kanunun 58’nci maddesi uyarınca gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınır ve teslim veya hizmetin yapıldığı ay KDV beyannamesinde indirim iptaline konu edilir. Genel hüküm bu şekildedir. Ancak 5838 sayılı kanunun Geçici 2’nci maddesi kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların, adlarına tescil kaydı bulunanlar tarafından ilgili kurumlara teslimine ilişkin olarak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 30’ncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmayacaktır. Yani tescile konu taşıtın iktisabında yüklenilen ve indirim konusu edilen KDV varsa indirim iptaline konu edilmeyecektir. Dolayısıyla bu KDV’nin gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması da mevzubahis değildir.
– Geçici 2’nci madde kapsamındaki düzenlemeden gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak suretiyle yararlananlar, bu fiilleri başkaca bir suç teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun([3]) “Resmî Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Başlıklı” 206’ncı maddesi hükmü gereğince üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacaktır. Ayrıca İl özel idareleri ve MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğünce bu madde hükmüne göre teslim alınan taşıtları, taşıt vasfını kaybettirecek şekilde kullanılamaz hale getirmeyenler ile bu hususa ilişkin gerekli tedbirleri almayanlar aynı Kanunun 257’nci maddesi([4]) gereğince cezalandırılacaktır.
– Bu madde kapsamında tescil kayıtları silinen motorlu taşıtlara ait daha önce ödenmiş olan MTV ile buna ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve idari para cezaları red ve iade edilmez.
– Tescil kayıtları silinen bu taşıtlar üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizler kaldırılır.
[3] – 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[4]–“Görevi Kötüye Kullanma” TCK MADDE 257 – (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) İrtikâp suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.