1- GİRİŞ
510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSS) tüm yönleriyle 1/10/2008 tarihinde girmesine karşın uygulamada görülen bazı aksaklıkların giderilmesine yönelik değişiklikler yapılması gündeme gelmiştir. Bu nedenle anılan kanunun bazı maddelerinde değişiklik yapılmış ve yeni fıkralar eklenmiştir. 5510 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda değişiklik yapan 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında KanunTBMM’de kabul edilmiş ve 28/2/2009 tarih ve Mükerrer 27155 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Þ 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda,
Þ 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda,
Þ 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununda,
Þ 5253 sayılı Dernekler Kanununda,
Þ 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda,
Þ 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda,
Þ 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda,
Þ 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununda,
Þ 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununda,
Þ 488 sayılı Damga Vergisi Kanununda,
Þ 492 sayılı Harçlar Kanununda,
Þ 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda,
Þ 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye’ye Kabulü ve İskânına Dair Kanunda,
Þ 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda,
Þ 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda,
Þ 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda,
Þ 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda,
Þ 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununda,
Þ 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanunda,
Þ 1136 sayılı Avukatlık Kanununda,
Þ 5084 sayılı Kanununda,
Þ 5174 sayılı Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununda,
Þ 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununda, değişiklik yapılmıştır.[1]
Bu yazımızda anılan Kanun ile 5510 sayılı SSGSS de yapılan değişikliklerin önceki ve son halleri ile yürürlülük tarihleri hakkında olacaktır.
2 – SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA�zLIK SİGORTASI KANUNUNDA YAPILAN DE�zİ�zİKLİKLER
2.1 Yüksek Öğrenim Gören (Üniversite Öğrencileri) Öğrenciler İle İlgili Yapılan Değişiklik
5510 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra kamuoyunda en fazla tartışılan konulardan biri olan üniversite öğrencilerin kısmı çalışmaları halinde tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışmaları, 5838 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin 2 nci fıkrasının (a) bendi ile 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesi (b) bendine ibare eklenerek 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigorta hükümlerinin uygulanması hüküm altına alınmıştır.
Maddenin İlk Hali : Madde 5 “5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
Maddenin Değişik Hali : Madde:5 “5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar[2] hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.”
Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine göre kısmi zamanlı olarak çalışan yüksek öğrenim öğrencilerinin tüm sigorta kollarına tabi olmaları durumunda, bakmakla yükümlü olunan kişi statüsüyle sağlık yardımlarından yararlanamayacakları ve kısmi zamanlı çalışmalarına karşılık gelen ücretlerinden yapılacak kesintilerle bu miktarların önemli ölçüde azalacağı dikkate alınarak bunlar hakkında tüm sigorta kolları yerine sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümlerinin uygulanması yönünde değişiklik yapılmıştır.
Ancak sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümlerinin uygulanabilmesi için, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerin, aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmaması gerekmektedir.
Bu hüküm 1/10/2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
2.2 İşe Giriş ve Çıkışlarda, İşyeri Tescilinde Farklı Kurumlara Verilen Belgelerin SGK’ya Bildirilmesi Yeterli Olacaktır.
5838 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun Ek madde eklenmiştir. Anılan Ek maddenin Birinci fıkrasında “İşverenler tarafından 8 inci, 9 uncu ve 11 inci maddelere göre Kuruma yapılan sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimler; 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 62 nci maddesi, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci maddesi ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesi hükümleri uyarınca Bakanlık ile ilgili bölge müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumuna yapılması gereken bildirimlerin yerine geçer.” İkinci fıkrasında “Ticaret sicili memurluklarınca işyeri tesciline ilişkin Kuruma yapılan bildirimlerin dışında, ayrıca Bakanlık ilgili bölge müdürlüğüne bildirimde bulunulmaz.” Ve üçüncü fıkrasında “Geçici 20 nci maddede belirtilen sandıklar, Kuruma devir tarihine kadar iştirakçilerinin sandıkla ilgilerinin başlama ve sona ermesine ilişkin bildirimlerini en geç on gün içinde Kuruma yaparlar.” hükmü yer almaktadır.
Eklenen bu madde aynı mahiyetteki belgenin birden fazla Kuruma verilmesinin sonlandırılmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Sigortalılar için aynı mahiyette bulunan belgelerin işveren tarafından birden farklı kuruma verilmesi, bürokratik işlemleri arttırdığı gibi, zaman ve emek kayıplarına neden olmakta idi. İşverenler, 5510 sayılı Kanuna ek madde olarak işlenen bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen Kanunlara göre (5953, 447,4857 ve 2821 sayılı kanunlar) düzenlenmesi ve verilmesi gereken belgeleri, SGK’ya vermeleri halinde yukarıda sayılan kanunların kendilerine yükledikleri aynı mahiyetteki belgeleri verme yükümlülüğünden kurtulmuş olacaklardır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verilmesi zorunlu olan işçi giriş bildirimleri ve işçi çıkış bildirimleri ile aynı mahiyette Sosyal Güvenlik Kurumuna 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun ilgili maddeleri gereği verilmesi zorunlu olan sigortalı işe giriş ve ayrılış bildirimlerinin farklı yapılması yerine bu bildirimlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılması yeterli sayılmıştır. Yani bu bildirimlerin (işe giriş, çıkış ve işyeri ile ilgili bildirimlerin) SGK’ya yapılması halinde, işverenlerin Kanunda sayılan diğer Kurumlara vermesi gereken belge verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmakta bu eklenen madde işverenlerin işini kolaylaştırmaktadır.
1/8/2009 tarihinden itibaren sigortalı işe giriş bildirgesi, sigortalının işten ayrılışı, işyeri bildirgesi, işyerinin devri veya intikali, işyerinin adres değişikliği, alt işverenin asıl işveren dosyasından sigortalı işe giriş bildirgelerinin verilmesi sadece SGK’ya yapılacak ve bu bildirimler ilgisine göre Çalışma ve Sosoyal Güvenlik Bakanlığı’na, ilgili Çalışma Bölge Müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumu’na yapılmış sayılacaktır.[3]
Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus bulunmaktadır. 5953 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi, 2821 sayılı Kanunun 62 nci maddesi, 4447 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ve 4857 sayılı kanunun 3 üncü maddesi hükümleri ve bu hükümlere ilişkin her Kanunda ayrı ayrı düzenlenen idari para cezaları kaldırılmamıştır.[4] Yani işverenlerin yasal süresi içerisinde SGK’ya vermedikleri her bir belge için hem 5510 sayılı Kanunun 102 inci maddesi gereği hem de diğer Kanunlarda (5953, 447,4857 ve 2821 sayılı kanunlar) belirtilen cezai yaptırımlar işverenlere uygulanacaktır. 5838 sayılı Kanun belgelerin tek bir yere (SGK’ya) verilmesi halinde bu yükümlülükten kurtarırken, idari para cezası ile ilgili her hangi bir birleştirme yapmamıştır. Yani belge verilirse herhangi cezai müeyyide uygulanmayacak ancak verilmemesi halinde her bir kanuna göre ayrı ayrı idari para cezası uygulanacaktır.
Ayrıca 5510 sayılı Kanunun geçici 20 inci maddesi ile sandıkların Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmesi söz konusudur. Eklenen fıkra ile devir tarihine kadar kapsamdaki sandık iştirakçilerinin Sendikalar Kanunu ve İşsizlik Sigortası Kanunu uygulamaları bakımından işe giriş ve işten çıkış bildirimlerini Sosyal Güvenlik Kurumuna yapmaları düzenlenmiştir.
Bu madde hükmü 1/8/2009 tarihinden itibaren yürürlüğe girip uygulanacaktır.
2.3 İdari Para Cezasında Yapılan Değişiklikler
2.3.1 “İşten Ayrılış Bildirgesinin” Süresinde Verilmemesi Halinde Ceza Uygulamasına Başlanılacak;
Sigortalılığı sona eren çalışanı ile ilgili olarak sigortalı işten ayrılış bildirgesi düzenlenerek Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) verilmesi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun işverenlere/ilgililere yüklediği yükümlülüklerden biridir. Kanun yürürlüğe girdiği tarihte (2008/Ekim) (4/a) ve (4/c) kapsamındaki sigortalıların işyerinden ayrılmaları halinde işverenlere bu durumu SGK’ya bildirme yükümlülüğü vermiş ancak herhangi bir müeyyide belirtmemiştir.
5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi ile 5510 Sayılı Kanunun 102 nci maddesine (j) bendi eklenerek “sigortalı işten ayrılış bildirgesi” verilmemesi halinde müeyyide uygulanması hüküm altına alınmıştır. Anılan bendte “9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.” denilmektedir.
Buna göre hizmet akdine istinaden çalışanlardan sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirimlerin, süresi içinde ya da SGK’ca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
Bu uygulama 1/8/2009 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.[5]
Ayrıca 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasına yapılan ekleme[6] ile 1/8/2009 tarihinden itibaren idari para cezalarının uygulanması sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirim yükümlülüğünü kaldırmayacağına dair düzenleme yapılmıştır
2.3.2 Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi İçin Uygulanan Ceza İndirimi Kaldırılacak
5838 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, daha önce işyeri bildirgesi ve sigortalı işe giriş bildirgesinin denetim ve mahkeme kararına dayalı olmaksızın ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde cezaların 2/3 ü uygulanmakta iken 1/8/2009 tarihinden itibaren sadece işyeri bildirgesinden doğan ceza tutarının 2/3’ü uygulanacaktır
Maddenin İlk Hali: Madde 102 (2) fıkra “Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen cezalar üçte ikisi oranında uygulanır.
Maddenin Değişik Hali : Madde 102 (2) fıkra) “Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde, bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde[7] öngörülen cezalar üçte ikisi oranında uygulanır.”
Anılan maddede belirtilen 1/3 ceza indirimi ilk defa 5510 sayılı Kanun ile getirilmiş yeni bir düzenlemedir. Kanun ilk yürürlüğe girdiğinde işe giriş ve işyeri bildirgelerinin Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde ve uygulanan ceza tutarını 15 gün içerisinde ödenmesi halinde 1/3 indirim sözkonusu olmaktadır. 5838 sayılı Kanun ile bu indirim 1/8/2009 tarihinden itibaren sadece işyeri bildirgesinden doğan ceza tutarı için geçerli olacaktır.
2.4 2925 Sayılı Kanuna Göre Yaşlılık Aylığı Almakta Olanların Aylıkları Kesilmeksizin Çalışabilmeleri Sağlanmıştır.
5838 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi ile 5510 sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir. Anılan fıkrada “2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez ve bunlar hakkında da bu maddenin sosyal güvenlik destek primi alınmasına ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Bu eklenen fıkra ile 2925 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta olanlar tekrar çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilmeyecek ve haklarında 5510 sayılı Kanunun Geçici 14 üncü maddesinde belirtilen Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri uygulanacaktır.
2.5 Emekli maaşların haczedilememesi;
5838 sayılı kanunun 32 inci maddesinin 2 nci fıkrasının (b) bendi ile 5510 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasına ibare eklenerek, SGK’dan aylık, gelir ve ödenek alan kişilerin almış oldukları tutarlara haciz konulabilmesi için borçlunun muvafakatinin olup olmadığının icra müdürü tarafından sorgulanması hükmü getirilmiş borçlu muvafakat vermediği sürece hacze ilişkin taleplerin icra müdürlüğünce reddedilmesi hüküm altına alınmıştır.
Maddenin İlk hali: Madde 93 “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.”
Maddenin Değişik Hali: Madde 93: “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.”
Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir, aylık ve ödenekler SGK alacakları ile nafaka haricinde haczedilemeyeceği hüküm altına alınmasına karşın SGK’dan gelir, aylık veya ödenek alan kişilerin almış oldukları tutarlara haciz konulmakta, ancak kişilerin itiraz etmeleri halinde bu hacizler kaldırılmakta idi. Yeni hüküm ile artık icra müdürleri borçlunun muvafakatini aldıktan sonra haciz koyabilecektir. Borçlu müsaade etmediği sürece SGK alacakları ve nafaka borçları haricinde maaşına haciz konulamayacaktır.
Bu hüküm 28/2/2009 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
2.6 Sağlık Kuruluşların Fatura Teslimine İlişkin Değişiklik
5838 sayılı kanunun 2 nci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 97 maddesinin yedinci fıkrası değiştirilerek faturaların teslimine ilişkin hususlar tekrar düzenlenmiştir.
Maddenin İlk Hali: Madde 97 (7) fıkra “Sağlık hizmeti sunucularına, tahakkuk etmiş alacaklarının % 75’i ilâ % 90’ı arasındaki tutar, faturaların teslim tarihinden itibaren en geç kırkbeş gün içinde alacaklarından mahsuben avans olarak ödenir. Doksan gün içinde de fatura ve eki belgelerin incelemesi tamamlanarak geri kalan tutar ödenir.”
Maddenin Değişik Hali: Madde 97 (7) fıkra) “Sağlık hizmeti sunucuları, sunmuş oldukları hizmetlere ilişkin bir ay içinde düzenledikleri fatura ve eki belgeleri izleyen ayın onbeşine kadar Kuruma teslim ederler. Fatura teslim tarihi; süresi içinde teslim edilen faturalar için teslim edildiği ayın onbeşinci günü, süresi içinde teslim edilmeyen faturalar için ise teslim edildiği ayı takip eden ayın onbeşinci günü olarak kabul edilir. Fatura bedelinin tamamı, fatura teslim tarihinden itibaren, altmış gün içinde, sağlık hizmet sunucularına avans olarak ödenir. Fatura ve eki belgeler, fatura teslim tarihinden itibaren üç ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılır. İnceleme süresinin takip eden mali yıla sirayet etmesi durumunda, avans artıkları hakkında 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 35 inci maddesindeki akreditiflere ilişkin hükümler uygulanır”
Anılan maddede faturaların teslimine ilişkin hususlar düzenlenmektedir. SGK’ya teslim edilen çok sayıda fatura ve eki belge bulunması nedeniyle sarf evraklarının incelenerek tahakkuk ettirilmesi çok zaman almaktadır. Sarf evraklarının incelenebilmesi için yeterli zaman kazanmak ve bu arada sağlık hizmet sunucularının mağduriyetini önlemek amacıyla avans uygulaması getirilmiştir. Burada önceden 45 ve 90 gün olan ödeme süreleri birleştirilerek, daha sağlıklı bir yapı oluşturulmuştur.
Bu hüküm 28/2/2009 tarihinden itibaren yürürlüğe gimiştir.
2.7 5510 Sayılı Kanunun 100 üncü maddesinde Yapılan Değişiklik İle İlgili Hüküm;
5838 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere yeni bir fıkra eklenmiştir
100 üncü Maddeye eklenen fıkra “Üçüncü fıkra hükümleri çerçevesinde yetkilendirilen kamu idaresi, yetkilendirildiği hususlarla sınırlı olarak kendi mevzuatında yer alan yetkileri kullanabilir.”
Kuruma verilmesi gereken belgelerin diğer kamu kurumlarının elektronik ortamında alınmasına olanak veren yetki maddesine eklenen fıkra ile, yetkilendirildiği hususlarla sınırlı olarak kendi mevzuatında yer alan yetkileri kullanabileceğine dair açıklama yapılmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen her türlü belge, bildirge ve taahhütnamenin diğer kamu idareleri tarafından alınmasına imkân sağlayan yetkinin kullanılması halinde, bu belgeleri almaya yetki verilen kurumun kendi mevzuatının uygulanmasına yönelik kullandığı yetkileri bu belgelerin alınması süresi ile ilgili aşamasında da kullanabilmesine imkân sağlanmaktadır.
3-SONUÇ
5838 sayılı kanun ile işverenlerin birden fazla kuruma vermekle oldukları aynı türdeki belgelerin sadece SGK’ya vermeleri ile üzerinde bulunan yük hafifletilmiştir.
Ayrıca (4/a) kapsamında hizmet akdine istinaden çalışanlardan sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirimlerin, süresi içinde ya da SGK’ca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, 1/8/2009 tarihinden geçerli olmak üzere her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
Diğer önemli konulardan biride haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilecektir.
Naci �zAHİN
Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi
0 312 458 77 70
0 505 317 38 10
[1] SİVRİKAYA Hazma, Vergi denetmeni “5838 Sayılı Kanunla Vergi Kanunlarında Yapılan Değişiklikler” http://www.bilgilidenetim.com/makale/goster/257 (erişim 16/3/2009)
[3] UZUN, Mehmet , “SGK’ya Yapılan Bildirimler 1/8/2009 Tarihinden itibaren İlgili Diğer Kurumlara Yapılmış Sayılacak” Yaklaşım, Nisan 2009, sayfa 2002
[4] ÇAVU�z, Özgür Hakan, “5838 Sayılı Kanun İle Çalışma Mevzuatında Yapılan Düzenlemeler” Yaklaşım, Nisan 2009, sayfa192
[5]�zAHİN Naci, SGK Müfettişi “İşten Ayrılış Bildirgesi” Verilmemesinin Cezası Var Mıdır? http://www.bilgilidenetim.com/makale/goster/251 (Erişim 13/3/2009)
[6] 102 inci maddenin üçüncü fıkrasında geçen “8 inci,” ibaresinden sonra gelmek üzere “9 uncu,” ibaresi eklenmiştir
[7](Değişik ibare : 18/2/2009-5838/4 md.)Yürürlük Tarihi : 1/8/2009 “(a) ve (b) bentlerinde” ibaresi “(b) bendinde” şeklinde değiştirilmiştir.