Alacak Ve Borç Senetlerinde Reeskont Uygulaması Ve Muhasebeleştirilmesi

1-GİRİ�z

Bilindiği üzere, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 281’inci maddesinde alacakların, 285’inci maddesinde de borçların mukayyet değerleriyle değerleneceği, henüz vadesi gelmemiş alacak ve borcun senede bağlı olmak şartıyla değerleme günündeki kıymetine irca olunabileceği, yani değerleme günündeki kıymetine indirgenebileceği, belirtilmiştir.

Muhasebe ilkelerinden dönemsellik kavramı, sınırsız sayılan işletme hayatının belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının ayrı değerlendirilmesini ifade etmektedir. Her dönemin hasılat, gelir ve karları ile, maliyet, gider ve zararların karşılaştırılması, dönemsellik ilkesinin bir gereğidir. Alacak ve borç senetlerinin değerleme günündeki kıymetlerine indirgenmesi bu kavramın bir gereğidir. Ancak, bu işlemler mükelleflerin tercihine bırakılmıştır.

Alacak veya borç senedinin değerleme günündeki değerine indirgenmesi reeskont olarak belirtilmekte olup, daha açık bir ifadeyle de reeskont, senede bağlı alacak ve borç tutarı içinde yer alan veya aldığı varsayılan vade farkının ayıklanıp ilgili olduğu dönemine aktarılmasını sağlayan bir değerleme hükmünü ifade etmektedir.

Bu yazımızda, alacak ve borç senetlerinin dönem sonlarında değerlenmesi ile bu işlemlere ilişkin muhasebe kayıtları örnekler de verilerek anlatılmaya çalışılacaktır.

2- ALACAK VE BORÇ SENETLERİNDE REESKONT UYGULAMASI

2.1-Reeskont Uygulamasının Kapsamı

Bilindiği üzere, 213 Sayılı VUK’un 186’ıncı maddesinde, dönemsellik kavramının bir gereği olarak, sonsuz kabul edilen işletme hayatının takvim yılı veya hesap dönemleri itibariyle belli dönemlere bölünerek, bu dönemler itibariyle düzenlenecek bilançodaki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmek, envanter çıkarmak olarak tanımlanmıştır.

Yine aynı kanunun 191’inci maddesinde, envantere alınan iktisadi kıymetlerin bu kanunun “değerleme”ye ait üçüncü kitabında yazılı esaslara göre değerleneceği, hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda 213 Sayılı VUK’un 281’inci maddesinde alacakların, 285’inci maddesinde de borçların değerleme hükümlerine yer verilmiştir.

213 sayılı VUK’un 281’inci maddesinde, “(5228 sayılı Kanunun 59/1-b maddesiyle değişen ibare. Geçerlilik, 01.01.2004, Yürürlük; 31.07.2004 ) Alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır.

Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde, senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddi uygulanır.

Bankalar ve bankerler ile sigorta şirketleri alacaklarını ya Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddi veya muamelelerinde uyguladıkları faiz haddi ile, değerleme günü kıymetine irca ederler.”denilmektedir.

213 Sayılı VUK’un 285’inci maddesinde ise, “(5228 sayılı Kanunun 59/1-c maddesiyle değişen ibare. Geçerlilik, 01.01.2004, Yürürlük; 31.07.2004 ) Borçlar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır.

Vadesi gelmemiş olan senede bağlı borçlar değerleme günü kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde senette faiz nispeti açıklanmışsa bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddinde bir faiz uygulanır.

Banka ve bankerler ile sigorta şirketleri borçlarını, Cumhuriyet Merkez Bankasına resmi iskonto haddi veya muamelelerinde uyguladıkları faiz haddiyle, değerleme günü kıymetine irca ederler.

(3239 sayılı Kanunun 22’nci maddesiyle eklenen fıkra) Alacak senetlerini değerleme gününün kıymetine irca eden mükellefler, borç senetlerini de aynı şekilde işleme tabi tutmak zorundadırlar.”denilmektedir.

Yukarıda yer alan madde metinlerinde açıkça belirtildiği üzere, alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenecektir. Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilir yani, değerleme günündeki kıymetine indirgenebilir. Yazımızın giriş bölümünde belirttiğimiz üzere, bu işlem reeskont olarak ifade edilmektedir. Reeskont işleminde, senette faiz oranı açıklanmış ise bu oran uygulanacak, faiz oranı açıklanmamışsa T.C. Merkez Bankasının resmi iskonto haddi uygulanacaktır.

Yine madde metninde ifade edildiği üzere, borçlar da mukayyet değerleriyle değerlenecektir. Vadesi gelmemiş olan senede bağlı borçlar da reeskonta işlemine tabi tutularak değerleme günündeki kıymetine indirgenebilir. Reeskont işleminde, senette faiz oranı açıklanmış ise bu oran uygulanacak, faiz oranı açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddi uygulanacaktır.

Alacak senetlerini reeskont işlemine tabi tutan mükellefler, borç senetlerini de aynı şekilde işleme tabi tutmak zorundadırlar.

Banka ve bankerler ile sigorta şirketlerine alacak ve borç senetlerini reeskonta tabi tutma konusunda zorunluluk getirilmiş olup, bunlar her halükarda dönem sonlarında alacak ve borç senetlerini, T.C. Merkez Bankasının resmi iskonto haddi veya muamelelerinde uyguladıkları faiz haddiyle reeskonta tabi tutacaklardır. Banka ve bankerler ile sigorta şirketleri yalnızca senede bağlı alacak ve borç senetlerini değil diğer alacak ve borçlarını değerleme günündeki kıymetlerine indirgemek zorundadırlar.

2.2- Reeskontta Tabi Tutulabilecek Alacak ve Borç Senetleri

– Alacak Veya Borç Bir Senede Bağlı Olmalıdır

Alacak veya borcun reeskonta tabi tutulabilmesi için mutlaka bir senede bağlı olması gerekmektedir. Senede bağlı olmayan alacak veya borçlar reeskonta tabi tutulamaz. Ancak, Banka ve bankerler ile sigorta şirketleri hem senetli hem de senetsiz alacak ve borçlarını reeskont işlemine tabi tutacaklardır.

– Alacak veya Borç Senedi Bir Vade İçermelidir

Bir alacak veya borç senedinin reeskonta tabi tutulabilmesi için, senedin bir vade içermesi gerekir. Reeskont işlemi, sonraki dönemde tahsil edilecek alacak senedi veya ödenecek borç senedine uygulanabilir. Senedin bir vade içermesi, senette belirtilen vade tarihinden önce tahsil edilemeyeceği veya ödenmeyeceği anlamına gelmektedir.

– Alacak Veya Borç Senedinin Değerleme Günü İtibariyle Vadesi Gelmemiş Olmalıdır

Alacak veya borç senedinin reeskonta tabi tutulabilmesi için, söz konusu alacak veya borcun bağlı olduğu senedin vadesinin değerleme günü itibariyle gelmemiş olması gerekir. Değerleme gününde vadesi gelmiş ve henüz tahsil edilmemiş veya ödenmemiş olan senetlere reeskont uygulanamaz.

– Alacak veya Borç Senedi İşletme Bünyesinde Doğmuş 0lmalıdır

Senede bağlı alacak ve borçlar iktisadi işletme bünyesinde doğmuş olmalı, yani alacağın gelir yaratıcı ya da hasılat unsuru, borcun da, gider ya da maliyet unsuru olması gerekmektedir. Reeskont uygulamasının mantığı da, gelir ya da hasılat veya maliyet ve gider unsuru sonraki yıla yansıyan alacak ve borçların dönemsellik ilkesinin bir gereği olarak ilgili bulundukları yıllarda dikkate alınmasıdır. Bu nitelikteki alacak veya borç senetleri reeskonta tabi tutulabilir. Hatır senetleri ile avans olarak verilen veya alınan niteliğindeki senetler için reeskont ayrılamaması bu sebeptendir.

– Alacak veya Borç Senedi İşletme Aktif veya Pasifinde Kayıtlı Olmalıdır

Alacak veya borç senetlerine reeskont hesaplanabilmesi için senedin değerleme günü itibariyle işletme aktifinde ya da pasifinde kayıtlı olmalıdır. Değerleme gününde, bankaya tahsile veya teminata verilen alacak senetleri aktife kayıtlı olduklarında reeskonta tabi tutulabilir.

2.3- Reeskont Uygulamasında Özellikli Durumlar

2.3.1- Yabancı Para Cinsinden Alacak ve Borç Senetlerinde Reeskont Uygulaması

213 Sayılı VUK’un 280’inci maddesinde, vadesi gelmemiş yabancı para cinsinden olan senede bağlı alacak ve borçların adı geçen kanunun 281 ve 285’inci maddeleri uyarınca değerleme günü kıymetine irca edilebileceği belirtilerek, bu tür senetler için de reeskont uygulamasına imkan sağlanmıştır. Senette faiz oranının yazılı olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR) esas alınacaktır.

LİBOR Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanmamaktadır. Dolayısıyla, reeskont uygulamasında LİBOR’u kullanacak bir mükellef, LİBOR’u nasıl bulacaktır? Bu sorunu ortadan kaldırmak için, işletmelerin LlBOR’u ekonomi gazete ve dergilerinden takip etmeleri, araştırmaları ve bulmaları gerekmektedir.

Bir diğer husus ise, reeskont uygulamasında değerleme gününde geçerli olan LlBOR’un esas alınacağının belirtilmesidir. Halbuki faiz ve vade farkı hesaplarında uygulanan oran, alacak veya borcun doğduğu, dolayısıyla senedin düzenlendiği tarihteki oran olmalıdır. Fakat Yasada açık olarak değerleme günü oranının uygulanacağı belirtildiğinden, bunun uygulanması zorunlu olmaktadır.

2.3.2- Vadeli Çeklerde Reeskont Uygulaması

Ticaret Hukukumuzda çek, keşidecinin mevduatının bulunduğu bankaya, bu mevduattan belirli bir meblağı kendisinin öngördüğü kişilere ödemesi için vermiş olduğu yetkiyi ortaya koyan bir kambiyo senedidir. Çek bir ödeme aracı olup, diğer kambiyo senetlerinin aksine bir kredi fonksiyonuna sahip değildir.

Çekte bulunması zorunlu unsurlardan olan keşide tarihi, çekin ödenmek üzere muhataba ibraz süresinin belirlenmesinde önem taşımakta ve çekin düzenlendiği tarih olarak kabul edilmektedir. TTK’un 707. maddesinde, çekin görüldüğünde ödeneceği, buna aykırı herhangi bir kaydın yazılmamış hükmünde olacağı belirtilmekte ve keşide tarihi düzenleneme tarihinden sonraki bir tarih olan çeklerin ise görüldüğünde ödenmesi gerektiği açıkça belirtilmektedir. Ancak, uygulamada çekler senet gibi kullanılmakta, ödeme işlemine bir vade kazandırmak amacıyla çeklere genellikle keşide tarihi düzenlenme tarihinden sonraki bir tarih belirlenmektedir.

TTK hükümleri gereğince çeke vade konulması kabul edilmemiş, hatta çekte vade belirtilmiş olsa bile konulmamış sayıldığına hükmolunmuştur.

Bununla birlikte, 12.05.2009 tarih ve VUK-41/2009-3/ Vadeli Çeklerde Reeskont Uygulaması-1 sayılı Sirkülerde; 213 Sayılı VUK uyarınca vadesi gelmemiş olan alacak ve borç senetlerinin reeskonta tabi tutulması gerekeceği, bir ödeme aracı olarak kullanılan çeklerin vadeli düzenlenmiş olması adına çek düzenlenen yükümlünün ancak değerleme gününde vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar için uygulanması öngörülen VUK’da yer alan reeskont uygulamasından yararlanmasına imkan tanımadığı, belirtilmiştir.

Ayrıca, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 04/04/2000 tarih ve E:1999/408 K:2000/144 Sayılı Kararında; çekin vade ve faiz kaydı taşımasının yasal olarak mümkün bulunmadığı , uygulamada çekin çeşitli nedenlerle vadeli düzenlenmiş olmasının adına çek düzenlenen yükümlünün, ancak değerleme gününde vadesi gelmemiş senede bağlı alacaklar için uygulanmasını öngören 213 Sayılı VUK’un 281’inci maddesindeki düzenlemeden yararlandırılmasına olanak vermeyeceğine ve dolayısıyla, vadeli çeklerin reeskonta tabi tutulamayacağına hükmedilmiştir.

Buna göre, alacak ve borç senetleri için 213 Sayılı VUK’da düzenlenmiş olan reeskont uygulaması, çekler için geçerli değildir.

2.3.3- Teminata ve Tahsile Verilen Senetlerde Reeskont Uygulaması

Teminata verilen senetler halen işletmenin mülkiyetinde olup, işletmenin alacağını temsil ederler. Dolayısı ile, bir alacak senedinin teminat için verilmesi alacağın temlik edildiği anlamına gelmez. Bu nedenle teminata verilen alacak senetlerinin, işletmenin portfoyünde bulunan diğer senetlerden bir farkı bulunmamakta olup, bu nitelikteki senetler de reeskonta tabi tutulabilir.

Tahsile verilen senetler ise, tahsil etme hakkının cirosu niteliğindedir. Hukuken ise, “temsil cirosu” niteliğindedir. İşletmeler senedi bankaya tevdi etmekle, tahsil için bir temsil yetkisi vermektedir. Banka ise sadece, tahsil hakkını işletme adına kullanmaktadır. Bu nedenle, tahsile verilen senetlerin tahsil edilinceye kadar işletmenin portföyünde bulunması ile tahsil için bankaya ciro edilmesi arasında bir fark bulunmamaktadır.

Tahsile verilen alacak senetleri, değerleme gününde, henüz tahsil edilmemiş olmak şartıyla, reeskonta tabi tutulabilir.

2.3.4- Hatır Senetlerinde Reeskont Uygulaması

Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere, alacak ya da borç senedinin reeskonta tabi tutulabilmesi için, senede bağlanan alacak ya da borcun ticari faaliyetten kaynaklanması yani, hasılat ya da gelir yaratıcı veya maliyet ya da gider unsuru olması gerekir. Oysa gerçek bir alacak ya da borç ilişkisine dayanmayan hatır senetleri vergi matrahını etkileyici bir unsura tabi tutulmaması gerekir. Bu nedenle hatır senetleri için reeskont hesaplaması yapılamaz.

2.3.5- �züpheli Hale Gelen Senetli Alacaklar İçin Reeskont Uygulaması

Tahsili şüpheli hale gelen alacaklar, 213 Sayılı VUK’un 323’inci maddesine göre, değerlemeye tabi tutular. Bu maddede belirtilen şartları taşıyan şüpheli alacaklar için karşılık ayrılır ve vergi matrahının hesaplanmasında gider unsuru olarak dikkate alınır. Bu şekilde karşılık ayrılan alacakların, reeskontta tabi tutulması mümkün değildir.

2.4- Reeskont Tutarının Hesaplanması ve Muhasebeleştirilmesi

213 Sayılı VUK’un 281 ve 285.maddelerinde de belirtildiği üzere, senede bağlı alacakların ve borçların değerleme günündeki kıymetlerine irca edilmesi sırasında senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet açıklanmamış ise T.C. Merkez Bankasının resmi iskonto hadlerinin uygulanması gerekmektedir. Bakanlık yayımladığı, 238 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile bu konuda ortaya çıkan tereddütleri giderici açıklamalarda bulunmuştur. Buna göre, senet üzerinde faiz oranı belirtilmemiş ise, reeskont uygulamasında, T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avans işlemleri için uyguladığı faiz oranı dikkate alınacak, kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı iç iskonto yönteminde, senedin peşin değeri üzerinden yapılacak hesaplamalarda esas alınması gereken faiz oranını temsil ettiğinden, hesaplamada iç iskonto yöntemi kullanılacaktır.

Ayrıca, banka ve bankerler ile sigorta şirketleri senetli veya senetsiz tüm alacak ve borçlarını T.C. Merkez Bankası’nın resmi iskonto haddine veya isterlerse muamelelerinde uyguladıkları faiz haddi ile reeskonta tabi tutmak zorundadırlar.

İç iskonto yöntemine göre yapılacak reeskont hesaplamasında aşağıdaki formül esas alınacaktır.

F=A-(Ax360 / 360+(mxt)

F = Reeskont Tutarı

A =Senedin Nominal Değeri

m =Faiz Oranı

t =Vade(Değerleme Günü İtibariyle Kalan Gün Sayısı)

Bununla birlikte, yabancı para cinsinden düzenlenen senetli alacak ve borçlarda ise, senette faiz oranı yazılmışsa bu oran, yazılmamış ise değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı ( LİBOR) esas alınacaktır.

Alacak ve borç senetlerinde reeskont tutarlarının hesaplanması ve muhasebeleştirilmesine ilişkin örnekler aşağıdaki gibidir.

Örnek-1: A Ltd. �zti’nin 31/12/2009 tarihi itibariyle portföyünde, 15/03/2010 vadeli, 200.000 TL nominal değerli, senet üzerinde faiz oranı % 15 olan bir alacak senedi bulunmaktadır. 31/12/2009 tarihi itibariyle söz konusu alacak senedine ilişkin yapılacak işlemler aşağıdaki gibidir.

Reeskont hesaplama işlemleri;

A= Senedin nominal değeri 200.000 TL,

t= Vadeye kalan gün sayısı 74 gün,

m=Faiz oranı % 15,

Hesaplamada kullanılacak iç iskonto formülü F=A-(Ax360) / 360+(mxt)

Reeskont tutarı = 200.000 – (200.000 x 360) / 360 + (0,15 x 74)

Reeskont tutarı = 5.982 TL

Yapılan reeskont hesaplamasının 31/12/2009 ve 01/01/2001 tarihlerindeki muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır.

———————————————— 31/12/2009 —————————————

657 Reeskont Faiz Giderleri 5.982

122 Alacak Senetleri Reeskontu 5.982

————————————————— / ———————————————

———————————————— 01/01/2010 —————————————

122 Alacak Senetleri Reeskontu 5.982

647 Reeskont Faiz Gelirleri 5.982

————————————————— / ———————————————

Örnek-2:B A.�z.’nin 31/12/2009 tarihi itibariyle portföyünde, 10/03/2010 vadeli, 300.000 TL nominal değerli, senet üzerinde faiz oranı % 12 olan bir borç senedi bulunmaktadır.

Reeskont hesaplama işlemleri;

A= Senedin nominal değeri 300.000 TL,

t= Vadeye kalan gün sayısı 69 gün,

m=Faiz oranı % 12,

Hesaplamada kullanılacak iç iskonto formülü F= A-(Ax360) / 360+(mxt)

Reeskont tutarı = 300.000 – (300.000 x 360) / 360 + (0,12 x 69)

Reeskont tutarı = 6.745 TL

———————————————— 31/12/2009 —————————————

322 Borç Senetleri Reeskontu 6.745

647 Reeskont Faiz Gelirleri 6.745

————————————————— / ———————————————

———————————————— 01/01/2010 —————————————

657 Reeskont Faiz Giderleri 6.745

322 Borç Senetleri Reeskontu 6.745

————————————————— / ———————————————

Örnek-3: C A.�z.’nin 31/12/2009 tarihi itibariyle portföyünde, 20/02/2010 vadeli, 50.000 USD nominal değerli, kayıtlara alındığı tarihteki değeri 70.000 TL (USD kuru 1,40 TL), senet üzerinde faiz oranı % 5 olan bir borç senedi bulunmaktadır.

Not: 31/12/2009 tarihi itibariyle Maliye Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu USD döviz alış kuru 1,45 TL olarak açıklandığı kabul edilmiştir.

Yabancı para cinsinden düzenlenen senetlerle ilgili olarak dönem sonlarında yapılması gereken iki işlem vardır. Bunlardan ilki, Maliye Bakanlığınca açıklanan 31/12/2009 tarihli döviz alış kuru açıklanmamış ise T.C. Merkez Bankasınca açıklanan döviz alış kuru esas alınarak yapılacak değerleme sonucu oluşan rakam ile senedin kayıtlı değeri arasındaki farkın kayıtlara yansıtılması; diğeri de, henüz vadesi gelmemiş olan senetlerin üzerinde faiz oranı belirtilmiş ise bu oran, belirtilmemiş ise 31/12/2009 tarihi itibariyle belirlenen LİBOR esas alınarak reeskontta tabi tutulması işlemidir.

Buna göre, örnekte yer alan senede ilişkin reeskont ve kur farkı hesaplama işlemi aşağıdaki gibidir.

A= Senedin nominal değeri 50.000 USD,

t= Vadeye kalan gün sayısı 51 gün,

m=Faiz oranı % 5,

Hesaplamada kullanılacak iç iskonto formülü F= A-(Ax360) / 360+(mxt)

Reeskont tutarı = 50.000 – (50.000 x 360) / 360 + (0,05 x 51)

Reeskont tutarı = 351 USD

Reeskont tutarının TL karşılığı; 1,45 x 351 = 508,95

Senetin 31/12/2009 tarihli değeri = (1,45 x 50.000 =) 72.500 TL

Senet değerinde oluşan kur farkı; (Kayıtlı değer – 31/12/2009 tarihili değer)

(70.000 – 72.500 =) 2.500 TL

———————————————— 31/12/2009 —————————————

656 Kambiyo Zararları 508,95

320 Borç Senetleri 508,95

————————————————— / ———————————————

———————————————— 31/12/2009 —————————————

322 Borç Senetleri Reeskontu 2.500

647 Reeskont Faiz Gelirleri 2.500

————————————————— / ———————————————

———————————————— 01/01/2010 —————————————

657 Reeskont Faiz Giderleri 2.500

322 Borç Senetleri Reeskontu 2.500

————————————————— / ———————————————

3- SONUÇ

Alacak ve borç senetlerinin değerleme günündeki kıymetine indirgenmesi dönemsellik ilkesinin bir gereğidir. Bu değerleme işlemi reeskont olarak ifade edilmektedir. Mükellefler, alacak ve borç senetlerini reeskonta tabi tutarak, alacak ve borç tutarı içinde yer alan veya aldığı varsayılan vade farkının ayıklanıp, ilgili olduğu döneme aktarılmasını sağlayacaklardır. 213 Sayılı VUK mükelleflere alacak ve borç senetlerini reeskonta tabi tutmaları konusunda seçimlik hak tanımıştır. Bu yazımızda, 31/12/2009 tarihi itibariyle, alacak ve borç senetleri reeskontuyla ilgili işlemler, örneklerde verilerek, anlatılmaya çalışılmıştır.

KAYNAKÇA

-AKDO�zAN Prof. Dr.Nalan, SEVİLENGÜL Prof.Dr.Orhan, Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulaması, 7. Baskı, Gazi Kitabevi, Ankara 2003

-ÇAKICI Ömer, Yabancı Paraların Değerlemesi , Aralık 2002

-DOKGÖZ Murat, Alacak ve Borç Senetleri Reeskontu ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar , Vergi Dünyası, Aralık 2002

-ERCAN İbrahim, Çekte Vade ve Reeskont Uygulaması, www.bilgilidenetim.com 21.08.2009

-Maliye Bakanlığı (02.03.1995) 238 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği , Ankara.

-Maliye Bakanlığı (12.05.2009) Vadeli Çeklerde Reeskont Uygulaması-1 sayılı Sirküler

– T.C. Yasalar, (10.01.1961), 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu , Ankara.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*