Harçlar devletin vatandaşlarından gördüğü hizmetlerin maliyetlerine katılma payı olarak aldığı yasal yükümlülüklerdendir. Yine yasal yükümlülük olan vergiler herhangi bir hizmet yada işlem karşılığı olmaksızın alınırken harçlar belli işlem ve hizmetler karşılığı olarak alınır. Bu teorik farklılığa rağmen uygulamada harçlarda vergi gibi değerlendirilmektedir.
Bilindiği üzere, 492[1] sayılı Harçlar Kanununun 57’nci maddesinde tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı 4 sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu belirtilerek kanuna ekli (HK) ekli 4 sayılı tarifenin 20/a fıkrasında, gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabı harca konu işlemler arasında sayılmıştır.
Öte yandan HK’nun 58’inci maddesinde tapu ve kadastro harçlarını, kanuna ekli tarifede belirtilen kişilerin ödemekle mükellef oldukları, HK’na ekli 4 sayılı tarifenin 20/a bendinde ise gayrimenkul alım satım harcı mükellefinin gayrimenkulü devreden ve devralan olduğu belirtilerek gayrimenkul alım satımında, tapu ve kadastro harcının gayrimenkulu devralan ve devreden kişiler tarafından ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Yine HK’nun 64’üncü maddesinde tapu ve kadastro harçlarının kanuna ekli 4 sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınacağı belirtilmiş olup kanuna ekli 4 sayılı tarifenin 20/a bendinde ise harcın oranı gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere, emlak vergisi değeri üzerinden devir eden ve devralan için ayrı ayrı binde 15 olarak belirlenmiştir.
Dolayısıyla HK’nda yer alan söz konusu hükümler çerçevesinde gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabında, gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere, emlak vergisi değeri üzerinden gerek devir eden gerekse devralan, makbuz karşılığında, işlemin yapıldığı yerin vergi dairesine ayrı ayrı binde 15 oranında tapu ve kadastro harcı ödemekle yükümlü bulunmaktadırlar.
Peki gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabında gerek devir eden gerekse devralanın ayrı ayrı binde onbeş oranında ödemekle yükümlü bulunduğu tapu harcı hangi değer üzerinden hesaplanacaktır ?
Bilindiği üzere, 5766[2]sayılı kanun ile değiştirilmeden önceki HK’nun 63. maddesinin 2. bendinde, Tapu ve kadastro harcının, vergi değeri ile mükellef tarafından beyan edilmiş olan değerlerden yüksek olanı üzerinden hesaplanacağı hükme bağlanmış, bu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak yayınlanan 48[3]seri no.lu HK Genel Tebliğinde ise, HK’na bağlı 4 sayılı tarifenin 20/a bendine ilişkin tapu harcının, belediyelerce tespit edilen emlak vergisi değeri esas alınarak hesaplanacağı, bu işlemler sırasında mükelleflerin emlak vergisi değerinin üzerinde bir değer beyan etmek istemeleri halinde, beyan edilen değer tapu harcı tarhiyatına esas alınacağı belirtilmişti. Bu bakımdan, 48 seri nolu Tebliğ ile Maliye Bakanlığı, gayrimenkul alım satım işlemlerinde, HK’na ekli 4 sayılı tarifenin 20/a bendine göre alınan tapu harcının matrahını prensip olarak emlak vergisi değerine bağlamıştı. Diğer taraftan gerçek alım satım bedelinin emlak vergisi değeri üzerinde olması halinde dahi harcın hesabında emlak vergisi değerinin kullanılmasını kabul etmiş bulunmaktaydı.
Ancak gayrimenkul alım satımında alınan harcın matrahının tespitinde, 48 no.lu Tebliğ ile benimsenen görüş ve uygulama, 5766 sayılı kanunun 11. maddesinin (c) bendiyle, HK’nun 63’üncü maddesinde yapılan değişiklik sonrasında 06.06.2008 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilmiş olup tapu ve kadastro harçlarının emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisab bedeli üzerinden hesaplanması zorunlu hale getirilmiştir.[4]
HK’nun 63. maddesinin 5766 sayılı kanun ile değişen şekli aynen aşağıdaki gibidir.“Gayrimenkul devir ve iktisablarında tapu ve kadastro harcı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisab bedeli üzerinden hesaplanır. Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisab bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilir. Bu suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununnda yer alan vergi ziyaı cezası % 25 nispetinde uygulanır. Takdir komisyonu kararlarına istinaden bu fıkra uyarınca tarhiyat yapılamaz.”
5766 sayılı kanunun 11. maddesinin (c) bendiyle yapılan değişiklikten de anlaşılacağı üzere, 06.06.2008 tarihinden itibaren geçerli olan bu düzenlemeyle, gayrimenkul devir ve iktisaplarında gerçek alım-satım bedeli üzerinden tapu harcı tahsil edilmesi esasına geçilmiştir. Buna göre 5766 sayılı kanun ile yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 06.06.2008 tarihinden itibarentapuda işlem tesis ederken, harcın gerçek devir ve iktisab bedelinden daha düşük bir bedel üzerinden beyan edilip ödendiğinin tespiti halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilecek ve bu tarhiyata % 25 oranında vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi uygulanacaktır. Bununla birlikte gerçek alım satım bedelinin, emlak vergi değerinden düşük olduğu hallerde, tapu harcının hesabına emlak vergi değeri esas alınacaktır.
Diğer taraftan 5766 sayılı yasanın yürürlük tarihi 06.06.2008 olduğundan bu tarihten önce gerçekleştirilen tapu işlemlerinde, sadece harç tutarının hesaplanmasında esas alınan bedelin gayrimenkulün vergi değerinden düşük olup olmadığına bakılacak, şayet harcın gayrimenkulün vergi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden beyan edilip ödendiğinin tespiti halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilecek ve bu tarhiyata % 25 oranında vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi uygulanacaktır. Dolayısıyla gerçek alım-satım bedelinin vergi değerinin üzerinde olduğu tespit edilmiş olsa bile harç vergi değerinden yada vergi değerinin üzerinde bir bedel üzerinden ödenmiş olduğu sürece ek bir tarhiyat söz konusu olmayacaktır.
Bu bakımdan 06.06.2008 tarihinden sonra gayrimenkul alan yada satanların 5766 sayılı yasa ile yapılan değişikliği göz önünde bulundurarak gelecekte cezalı tarhiyatlara maruz kalmamak bakımından tapu işlemleri sırasında gerçek alım satım bedelini beyan edip bu tutar üzerinden gerek devir eden gerekse devralan için binde onbeş oranında hesaplacak tapu harçlarını ödemelerinde fayda bulunmaktadır.
[1]17/07/1964 tarihli ve 11756 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] 6/6/2008 tarihli ve mükerrer 26898 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[3]13.09.2005 tarihli ve 25935 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[4]Konuyla ilgili açıklamalara 12.07.2008 tarihli ve 26934 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 56 seri nolu Harçlar Genel Tebliğinde yapılmıştır.