İşletmenin Sürekliliği Kavramı Çerçevesinde Kod Listelerinin Değerlendirilmesi

1-GİRİŞ İşletme sürekliliği kavramını denetim ve muhasebe standartları temel alınarak tanımlanacak olursa, işletme sürekliliği; işletmelerin faaliyetlerinin temelde insan ömrü ile sınırlı olmadığı öngörülebilir bir zamana kadar –en azından bir yıl- devam edeceği ve bu devamlılığın ciddi şüpheli bir olay veya durum barındırmayacağı varsayımıdır.

Yazımızın konusu işletme sürekliliği kavramının değerlendirmesi ve Maliye Banklığının gerçekleştirdiği mükellefin statü ve faaliyetlerine ilişkin olumsuz tespitlerin süreklilik kavramı çerçevesinde değerlendirmesi olacaktır.

TMS 1’de ( Finansal Tabloların Sunuluşuna İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı) 25.v 26. bölümlerde işletme sürekliliğine ilişkin düzenlemeler getirilmiş ve işletme yönetiminin varsayım hakkındaki fonksiyonu açıklanmıştır. Buna göre işletme yönetimi işletmenin devamlılığı hakkında değerlendirme yapacak ve buna göre finansal tabloları düzenleyecek, açıklama getirecektir. Muhasebe standardında da [1] denetim standardına (Açık) [2] paralel olarak işletmenin karlı geçmiş faaliyet raporlaması ve finansal kaynaklara ulaşım kolaylığı olması durumunda bu işletme yönetiminin değerlendirmesinin daha kolay yapılacağı izah edilmiştir. Aksi halde karlılık, kaynakların yerine konulabilirliği, borçların ödenmesi gibi birçok hususun değerlendirilmesi gereği üzerinde durulmuştur.

Uluslar arası Denetim Standartlarına paralel düzenlenme özelliği taşıyan Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ(Seri: X, No: 22 ) [3] dikkate alındığında işletme sürekliliği, bağımsız denetim çerçevesinde ciddiyetle değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu ortaya çıkmaktadır.

Standart ve tebliğe göre işletmenin sürekliliği gelecekte öngörülebilir bir zamana kadar işletmenin faaliyetine devam edeceği, iflas, konkordato gibi durumlarla karşılaşmayacağı varlıklarından fayda sağlamaya ve yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edeceği anlamlarını taşımaktadır.

İşletmeler tarafından hazırlanan finansal tabloların bu esaslara göre hazırlanması ve bağımsız denetim sırasında bu hususun dikkate alınarak denetimin yürütülmesi gerekmektedir.

İşletmenin sürekliliği hakkında bağımsız denetçi tarafından kanaat oluşturulurken işletmenin geçmiş yıllarda karlı mali tablolar açıklamış olması ve finansal kaynaklara ulaşması kolaylığı durumlarında ek analiz yöntemlerine ihtiyaç duyulmadan sonuca ulaşılabilecek ve denetim görüşü denetim raporunda bu minvalde olumlu olarak yer alabilecektir.

Ancak işletmenin sürekliliğini tehdit eden ciddi şüpheye neden olabilecek olay ve durumların olması durumunda ek analiz yöntemleri kullanılarak denetim sürdürülecek ve bağımsız denetim görüşü bu şekilde oluşturularak denetim raporuna yansıtılacaktır.

İşletmenin sürekliliğini hakkında ciddi şüphe uyandıran olay ve durumlar finansman ile ilgili, faaliyet ile ilgili ve diğer olay ve durumlar olarak tebliğde sınıflandırılmıştır.

Tebliğde sayılan olay ve durumların her zaman işletmenin sürekliliğini ortadan kaldıran nedenler olarak değerlendirilemeyeceği hususuna yer verilirken diğer yandan işletmenin sürekliliği hakkında ciddi şüphe nedeni oluşturacak olay ve durumların sayılanlarla sınırlı olmadığı vurgulanmıştır.

Maliye Bakanlığının yayımladığı 1 seri nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliği’nin [4] Muhasebenin Temel Kavramları başlıklı birinci bölümünde kavramlar içinde İşletmenin sürekliliği, bir kavram olarak belirtilmiştir. İlgili düzenlemede işletmenin ömrünün sahip ve hissedarlarının yaşam süreleri ile bağlı olmadığı ve işletmenin sürekliliği kavramının maliyet esasının temelini oluşturduğu hususları belirtilmiştir.

Gerek denetim standardı gerek TMS 1 ve 1 seri nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliği işletme sürekliliği hakkında izahat ve sorumluluklara değinmiş izahatlar genelde işletmenin durumu ve yapısına dayandırılmıştır.

2-GELİR İDARESİNİN YAPTIŞI TESPİTLERİN KONU ÇERÇEVESİNDE DEŞERLENDİRİLMESİ

Şimdi işletmenin statü, faaliyetlerine, performansına ve pozisyonuna ilişkin Maliye bakanlığının tespitleri ve değerlendirmelerinin işletmenin sürekliliğine etkisini tartışalım.

Gelir idaresinin yapmış olduğu inceleme ve diğer tespitler sonucu oluşturduğu, hakkında olumsuz tespitlerin yapıldığı mükellefler listelerinin (kod listeleri) işletmelerin ticari ilişki ve işlemlerini ciddi boyutlarda etkileyerek işletmelerin faaliyetlerine son vermelerine yol açabilecek süreçlerin başlatılabildiği tartışmaları yapılmaktadır.

Kod listeleri (1,2,..9 kodlarında yapılan tespitlere göre sınıflandırma yapılmaktadır.) mükellefler hakkında yapılan incelemeler ve diğer tespitler sonucu mükelleflerin sahte belge düzenlediği, kasıtlı olarak kullandığı,adreslerinde bulunmadıkları gibi tespitleri içermektedir.

Bu veriler yeminli mali müşavirler dışında başka kişi ve kurumlara açıklanmamakta gelir idaresinin yaptığı iş ve işlemlerin daha hızlı ve etkin olmasını sağlamaktadır. Kod listeleri ile ilgili işlemler idare hukuku açısında iç idari işlemler olup gerçek ya da hükmi şahıslar hakkında doğrudan yürütülen ve davaya konu olabilecek işlemler mahiyetinde değildirler.

Ancak kod listelerine alınan mükelleflerin iş ve işlemlerini yürüttükleri sektörlerde tedarikçileri ve alıcıları tarafından öğrenilmesi durumlarında yapılan iş ve işlem hacminin bu durumdan büyük oranda etkilendiği işletmenin faaliyetinin sona erdirildiği durumlarında gerçekleştiği hususları tartışma konusu edilebilmektedir.

İşletmelerin kod listeleri ve bunların öğrenilmesinden dolayı faaliyet gösterdikleri sektörlerde itibarlarını kaybetmeleri karşılaşılan zararın bir yönüdür. Bunun dışında kod listelerinde bulunan mükelleflerden mal ve hizmet alımında bulunan mükellef işletmelerin, istisna işlemlerden kaynaklı olarak iade taleplerinde, karşılaştıkları iade işlem şartları ağırlaştırılmaktadır. (84 seri nolu KDV Genel Tebliğinde düzenlemeler yapılmıştır.) Yine hakkında rapor tanzim edilen mükelleflerden mal ve hizmet alan mükelleflerin mal ve hizmet faturalarında yer alan KDV tutarlarını KDV 29 ve 34. maddeleri dolayısı ile indirim mekanizmasının zaafa uğratılarak hazineye değil başka şahsa ödenen KDV’nin indirim konusu yapılması kabul edilmediğinden bahse konu KDV tutarları vergi ziyaı cezalı olarak tarh ve tahsil edilmektedir.

Bir işletmenin yukarıda izah edilen tespit ve durumlar ile karşılaşması durumda bağımsız denetim süreci içinde işletme sürekliliği hakkında değerlendirme yapma gereği doğacaktır.

Bağımsız denetim sırasında işletmenin bizzat kendisinin ya da mal veya hizmet alımında bulunduğu işletme hükmi şahıslarının kod listelerine girmiş olması durumunda bu hususların ağırlıkları değerlendirmeye konu edilerek işletmenin sürekliliği varsayımı hakkında kanaat oluşturulacaktır.

Bağımsız denetim sırasında özellikle soruşturma tekniği ile bu durumun öğrenilmesi neticesinde denetim hakkında kanaatin bu durum da dikkate alınarak oluşturulması sözkonusu olabilecektir. Nihayet bağımsız denetim raporunda işletme yönetiminin yaptığı değerlendirme bahsi geçen olay ve işlemler değerlendirilerek görüş bildirmekten kaçınma, şartlı görüş verme veya olumsuz görüş açıklama şeklinde denetim görüşü açıklanabilecektir.

KAYNAKÇA:

§ Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ(Seri: X, No: 22) (12/6/2006 tarihli ve 26196 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

§ 1 seri nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliği (26.12.1992 Tarih ve 21447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

§ TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (16.01.2005 Tarih ve 25702 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

§ 84 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği (23/11/2001 Tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

——————————————————————————–

[1] TMS 1.

[2] Aşağıda izah edilecektir.

[3] (12/6/2006 tarihli ve 26196 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.). [4] 26.12.1992 Tarih ve 21447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*