Krizle Mücadelede Son Umut : Konkordato

1- Genel Olarak Konkordato Müessesesi

Konkordato, girişimcinin tüm hüsnüniyet girişimlerine rağmen iktisadi hayatta başarı sağlayamayan ve bu nedenle de mali durumunda olumsuzluklarla karşı karşıya kalmış ancak dürüst bir şekilde borçlarını ödemek isteyenleri korumaya dönük bir müessesedir.[1]

Diğer bir ifade ile iflas eşiğine gelmemek ve alacaklıların tamamını mağdur etmemek için kanunun tanıdığı imkanlar çerçevesinde mali durumunu yeniden toparlamak ve borçlarını ödemek için borçlular tarafından yapılan son hamledir. Bundan sonraki aşama ise iflastır. Bu anlamda konkordato, borçluların iflastan önceki geldikleri son aşamadır denilebilir.

İcra ve İflas Kanununun 285- 309.maddelerinde düzenlenen ve alacaklıların alacaklarını tahsil imkanı tanıyan kurumlardan biridir.

(Değişik 1. fıkra: 4949- 17.7.2003 / m.76 ) Konkordato, kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını[2]ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılan anlaşmaya denir. (İİK Md.297)

Bu hesapta imtiyazlı alacaklılarla borçlunun karısı, kocası ve ana, baba ve evladı ne alacak ve ne de alacaklı ekseriyetini teşkilde hesaba katılmazlar. Yapılan bu anlaşma ile alacaklılar alacaklarının bir kısmından vazgeçecek, borçlu da vazgeçilen bu kısım ile diğer borçlarının ödenmesine imkanı sağlanacaktır.

Konkordato hükümlerimden yararlanmak isteyen borçlu icra mahkemesine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir bilanço, gelir tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin durumunu bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret Kanununun 66.maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösterilir.

Borçlular yanında alacaklılarda konkordato talebinde bulunabilirler. İcra ve İflas Kanununun 285.maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle; İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, tetkik merciinden borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Yapılan son düzenlemeler ışığında da artık borçlunun konkordato isteyebilmesi için mevcut malları ve alacaklarının, borçlarının en az yüzde ellisini karşılaması gerekliliği bulunmamaktadır. [3]

İcra mahkemesi borçluyu ve talepte bulunmuş ise alacaklıyı dinledikten sonra borçlunun durumunu, malvarlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine engel olan sebepleri ve konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak, projenin alacaklıları zarara sokmak kastından ari olup olmadığına göre konkordato talebinin uygun olup olmadığına karar verir. (Md.286)

Konkordato talebi 166.maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre ilan edilir. Konkordato talebinin ilanından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek icra mahkemesinden konkordato talebinin reddini isteyebilir. Talep uygun görülürse icra mahkemesi borçluya en fazla üç aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda gerekli bilgi ve tecrübeye sahip Türk vatandaşlarından bir veya birkaç komiser tayin eder. Birden fazla komiser tayin edilmesi halinde icra mahkemesi bu kişilerin görev ve yetki alanlarını belirler. Konkordato komiseri, kusurundan doğan zararlardan sorumludur. Komiser, borçlunun faaliyetine nezaret eder ve 290 ve devamı maddelerde verilen görevleri yapar. Ayrıca komiser, icra mahkemesinin talebi halinde ara raporlar verir ve alacaklıları konkordato süreci hakkında bilgilendirir. (Md.287)

İcra mahkemesince mühlet, karar tarihinde tirajı elli binin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ilan olunur ve icra dairesi ile tapu dairesine bildirilir. Borçlu bir tacir ise ticaret sicili memurluğuna ve deniz ticaretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil memurluğuna da haber verilir. Borçlunun gemisi sicile kayıtlı olduğu takdirde gemi sicil memuru, konkordato mehli hakkında sicile şerh verir. Bu şerh Türk Ticaret Kanununun 879 uncu maddesindeki şerhin hukuki neticesini meydana getirir. Mühlet kararı ayrıca diğer lazım gelen yerlere bildirilir. (Md.288)

Yukarıdaki hükümler dairesinde yapılan konkordato teklifinin tasdiki aşağıdaki şartların tahakkukuna bağlıdır. Bu şartların büsbütün oluşması halinde halinde Ticaret Mahkemesi Konkordatonun tasdikine karar verir. (Md.298)

1- Teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (Mahkeme borçluya intikal edebilecek malları da dikkate alabilir.),

2- Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda, paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen meblağın, iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının öngörülmesi,

3- Konkordato işlemlerinin yerine getirilmesini, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen ödenmesini ve mühlet sırasında komiserin onayıyla akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için, bu alacaklılardan her biri özel olarak ve açıkça kendi alacağı bakımından vazgeçmedikçe, yeterli teminatın gösterilmesi,

4- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama masrafları ve ilam harçlarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.

Konkordato hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde borçlu ve itiraz eden her alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, HukukUsulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. (Md.299)

Ticaret mahkemesi, konkordatonun tasdiki kararında alacakları itiraza uğramış olan alacaklılara, dava açmak için, konkordatonun tasdiki kararının yüze karşı verilmesi halinde tefhim, aksi takdirde tebliğ tarihinden itibaren başlamak üzere on günlük bir müddet tayin eder. Bu müddet içerisinde dava açmayanların teminattan yararlanma ve konkordatoyu feshettirme hakları düşer. İcra takibi sonucunda kesinleşmiş alacaklar ile ilama bağlı alacaklara ilişkin haklar saklıdır. (Md.302)

4949 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikler ışığında Konkordato;

  • Konkordato, kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş bir anlaşmadır,
  • Konkordato anlaşmasını borçluların yanı sıra alacaklılarda isteyebilir,
  • Konkordato anlaşması için mevcut malları ve alacaklarının, borçlarının en az yüzde ellisini (% 50) karşılaması şartı kaldırıldığından mali bünyesi zayıf borçluları da kapsam içine almaktadır,
  • İcra mahkemesi borçlunun durumunu, malvarlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine engel olan sebepleri ve konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak, projenin alacaklıları zarara sokmadan konkordatonun kabul edilip edilmemesi konusunda karar vermeye yetkilidir.
  • Konkordatoyu tasdik eden hakim, borçlunun talebi üzerine, tasdik kararından itibaren en fazla bir yılı geçmemek ve erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayan faizler teminatlandırılmak kaydıyla, rehinli taşınır veya taşınmazın konkordato talebinden önceki bir alacak nedeniyle satışını erteleyebilir. Ancak, bu ertelemenin yapılabilmesi için rehinli alacağın konkordato talebinden önceki yıla ait faizlerinin ödenmiş olması lazımdır. Borçlu ayrıca taşınmazın veya ticari işletme rehni konusu unsurların işletmenin çalışması için kendisine gerekli olduğunu ve paraya çevirmenin ekonomik varlığını tehlikeye sokacağını gerçeğe yakın bir şekilde ispat etmelidir,
  • Konkordato hükümlerimden yararlanmak isteyen borçlunun icra mahkemesine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi sunması gerekir.
  • Yasal defterlerin TTK ve VUK hükümlerine göre tutulması ve mahkeme ibrazı önem arz eder. Bilanço, Gelir Tablosu gibi mali tabloların düzgün ve şeffaf olması gerekir,
  • Hakim, borçlunun Bilanço analizini yaparak Varlıklar (Alacaklar) ile Kaynaklarını (Borçlarını) sorgular. Bu nedenle yasal defter ve belgelerde tevsik edilmeyen alacaklar risk analizinde değerlendirmeye tabi tutulmaz,
  • Konkordato anlaşması alacaklıların her türlü fedakarlığını kapsar. Kimi alacaklılar faiz alacağından vazgeçerken kimi alacaklılar da alacağın vadesini uzatabilir. Borçlulara her türlü ödeme kolaylığının sağlanması bu müessese kapsamında değerlendirilir,

ÖRNEK:

Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükelleflerinden (A) Limited �zirketi 2008 Yılının son çeyreğinde yaşanmakta olan krizden olumsuz etkilenmiş olup sürekli mal aldığı aşağıdaki firmalara toplam 3.000.000,00 TL borcu bulunmaktadır.

NO

Alacaklılar

Alacak Tutarı

Anlaşmanın İçeriği

1

Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğü

400.000 TL

Konkordato Anlaşmasına İmza Atmamıştır.

2

Yusuf Kağan ÖZDEMİR

1.000.000 TL

Faiz gelirlerinden feragat etmiştir.

3

Ortak Ali YILDIZ

850.000 TL

Alacaklarının Vadesini 1 Yıl Ertelemiştir.

4

Orak İnşaat Ltd.Şti (Rehinli Alacak)

550.000 TL

Hakimin Kararı ile 1 yıl ertelenmiştir.

5

İş Bankası A.Ş

200.000 TL

Anlaşma Sağlanmamıştır.

TOPLAM

3.000.000 TL

ÇÖZÜM:

Konkordato, kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş bir anlaşmadır. Bu anlamda Borçlu (A) Limited şirketinin 5 şirkete borcu bulunmaktadır. Amme İdaresinin konkordato yapma mecburiyeti olmadığından anlaşmaya imza atmamış İş bankası da Amme İdaresinin tarafında yer almıştır. Toplam 5 ortaktan 3’ü borçlu ile Konkordato anlaşması imzalamıştır. Konkordato anlaşma imzalayanların sayısı anlaşma imzalamayanlara oranı (% 50 ) yani yarısını geçtiğinden konkordatonun ilk şartı gerçekleşmiş olmaktadır.

Bunun yanında alacakların da üçte ikisi (2/3) konkordato anlaşmasının sağlanması gerekir. Borçlunun toplam 3.000.000 TL’lik borcunun 600.000 TL’si için anlaşma sağlanmazken geri kalan 2.400.000 TL’si için borçlu ile alacaklılar anlaşma sağlamışlardır. Bu oran konkordato için aranan 2/3’lük çoğunluğa tekabül etmektedir.

2- Konkordatonun Hükümleri

Tasdik edilen konkordato, alacakları mühlet kararından önce veya komiserin onayı olmaksızın konkordatonun tasdikine kadar doğmuş bütün alacaklar için mecburidir.

Rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ile bu Kanunun 206. maddesinin birinci fıkrasında sayılan Devlet alacakları müstesnadır. Mühlet içinde komiserin onayıyla akdedilmiş borçlar, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflasta masa borcu sayılır. Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği, borçlunun borçlarını nasıl ödeyeceği ve gerekirse sağlanacak teminatlar belirtilir.

Kararda komiser veya uzman bir kişi tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevlendirilebilir. Bu takdirde görevlendirilen kişi, borçlunun işletmesinin durumu ve borçlarını konkordato projesi uyarınca ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor tevdi eder; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler.

Tanınan bu imkanlar yanında konkordato ilan etmiş borçlular, Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamesinin 6.maddesine göre hiçbir şekilde İkrazatçılık işi ile iştigal edemeyecektir.

3- Amme Alacakları Bakımından Konkordato

Konkordato Müessesesinin tanımı, talep ve yararlanma koşulları, ilanı, konkordato teklif şartları ve itiraz süreleri ve prosedürüne ait hükümler İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde ele alınmıştır.

Borçlular ile alacaklar arasında yapılan konkordato anlaşmasının amme alacakları için geçerlilik arz edip etmeyeceği hususu 6183 sayılı kanunun 101.maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre Amme idaresi tarafından iflas talebinde bulunulsa dahi tasdik edilen konkordato amme alacakları için mecburi değildir. (A.A.T.U.H.K Md 101)

2004 sayılı Kanunun 303 üncü maddesinde de “Tasdik edilen konkordato alacakları mühlet kararından önce veya komiserin onayı olmaksızın konkordatonun tasdikine kadar doğmuş bütün alacaklar için mecburidir. Rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ile bu Kanunun 206 ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan Devlet alacakları müstesnadır.” hükmüne yer verilmek suretiyle Devletin kamu hukukundan doğan belli alacakları için konkordatonun mecburi olmadığı hususu belirtilmiştir.

6183 sayılı Kanunun 101 inci maddesi tür ayrımına ya da alacaklı amme idaresi ayrımına gitmeden Kanun hükümlerine göre takip edilen tüm amme alacakları için tasdik edilen konkordatonun mecburi olmadığını açıkça hükme bağlanmıştır.[4]

2004 Sayılı İİK’nun 289.maddesinde “Mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce yapılmış takipler durur, ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.” Hükmü yer aldığından konkordato kararı tasdik edilen amme borçlusu hakkında, aynı Kanunun 287 nci maddesine göre icra mahkemesince tayin edilen mühlet içerisinde, takip yapılması mümkün değildir.


[1]Muharrem ÖZDEMİR- Ahmet GÜZEL Vergi Denetmenleri. Amme Alacaklarının Usul ve Esasları. Nobel Yayınevi. 2007 Baskı

[2]4949 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 30 Temmuz 2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Yapılan değişiklikle Konkordatonun, kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını aşması (önceden üçte ikisi idi) ve bu alacaklıların alacağının üçte ikisini geçmesi halinde kabul edileceği hükmü getirilmiştir.

[3]http://www.alomaliye.com/icra_iflas.htm

[4]Seri: A No: 1 Tahsilat Genel Tebliği 30.06.2007 tarih ve 26568 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*