SORU: Anonim Şirketin Hisse Devirlerine İlişkin Yönetim Kurulu Karar Örnekleri Damga Vergisine Tabi midir?
CEVAP:488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3’üncü maddesinde, damga vergisi mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 4’ üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı verginin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda ise üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun ”I-Akitlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, şirket yönetim kurulu üyeleri ve diğer şirket ortakları arasında yapılan hisse devir işleminin karar defterine yazılmasına ilişkin Yönetim Kurulu Kararının, hissesini devreden ve devralan Yönetim Kurulu üyelerinin imzasını ihtiva eden devre ilişkin kısmının Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrası uyarınca nispi damga vergisine tabi tutulması; ancak yönetim kurulu üyesi olmayan diğer ortakların hisselerinin devrine ilişkin kısmının ise bu ortakların da imzasının bulunması halinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
SORU: Anonim şirkete ayni sermaye olarak konulacak taşınmazlar ve yapılacak tevhit işlemi tapu harcından istisnamıdır?
CEVAP: 492 sayılı Harçlar Kanununun 57’nci maddesinde, tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların tapu ve kadastro harçlarına tabi olacağı; söz konusu tarifenin “I-Tapu işlemleri” başlıklı bölümünün 6/a fıkrasında ifraz ve taksim veya birleşme işlemlerinde kayıtlı değerler üzerinden binde 11,38 oranında, 20/a fıkrasında ise, gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında, gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (cebri icra ve şüyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlaklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı binde 20 oranında harç alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 123’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında da, “Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri ( Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıdaki hükümlere göre, anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişikliklerine ilişkin işlemlerin harca tabi tutulmaması gerekir.
Bu itibarla, ortağınıza ait taşınmazın şirketinize sermaye artışı karşılığı ayni sermaye olarak konulması halinde, tapuda yapılacak devir işlemlerinin tapu harcından müstesna tutulması mümkün bulunmakla birlikte, söz konusu taşınmazın diğer taşınmazlarla tevhit işlemlerinin Harçlar Kanununun 123’üncü maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından aynı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I/6-a fıkrası uyarınca tapu harcı ödenmesi gerekmektedir.
SORU: Organize sanayi bölgesi içerisinde yer alan bina ya da binaların bildirim verilip verilmediğine bakılmaksızın inşaatlarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren emlak vergisinden muaf mıdır?
CEVAP: Bilindiği üzere, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde, Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bu Kanun hükümlerine göre bina vergisine tabi olduğu, 2’nci maddesinde, bina tabirinin, yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın hepsini kapsadığı, 3’üncü maddesinde de bina vergisinin binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler tarafından ödeneceği, hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanununun “Geçici muaflıklar” başlıklı 5’inci maddesinde,
“…
- f) Organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.
Yukarda (a), (b), (c) ve (d) fıkralarında yazılı muafiyetlerden istifade için, mezkür fıkralarda yazılı hallerin vukuunda, keyfiyetin bütçe yılı içinde ilgili vergi dairesine bildirilmesi şarttır. Ancak, bu olaylar bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulduğu takdirde bildirim, olayın vuku bulduğu tarihten itibaren üç ay içinde yapılır.
Süresinde bildirimde bulunulmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer. (Köylerdeki inşaat için bildirimde bulunulmaz.)” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 33’üncü maddesinin (1) inci fıkrasında, yeni bina inşa edilmesinin vergi değerini tadil eden sebep olduğu belirtilmiş, 23’üncü maddesinde, bu Kanunun 33’üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde, değişiklik bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulmuş ise üç ay içinde ilgili belediyeye emlak vergisi bildirimi verileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, organize sanayi bölgesi içerisinde yer alan bina ya da binalarınızın bildirim verilip verilmediğine bakılmaksızın inşaatlarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile emlak vergisinden muaf tutulması gerekmektedir. Öte yandan; söz konusu taşınmazlarınızın yeni inşa edilmiş olması, vergi değerlerinin tadiline neden olduğundan ilgili belediyeye bu duruma ilişkin bildirimin verilmesi zorunludur.
SORU: Şirket faaliyet alanı kapsamında elektrik enerjisi satışı gerçekleştirdiği ve tüketilen elektrik üzerinden elektrik ve havagazı tüketim vergisini tahsil ederek ilgili belediyeye yatırdığı, bu kapsamda müşterilerinden biri tarafından işletilen fuar ve kongre merkezine 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu kapsamında elektrik ve havagazı tüketim vergisi uygulanacak mı?
CEVAP: Bilindiği üzere, 2464 sayılı Kanununun 34’üncü maddesinde, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketiminin, elektrik ve havagazı tüketim vergisine tabi olduğu, 35’inci maddesinde de elektrik ve havagazı tüketenlerin, elektrik ve havagazı tüketim vergisini ödemekle mükellef olduğu ve 20/02/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre elektrik enerjisini tedarik eden ve havagazını dağıtan kuruluşların, satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumlu oldukları hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun, 36’ıncı maddesinin birinci fıkrasının 3’üncü bendinde, milletlerarası panayır, sergi ve fuarlarda, bunların giriş yerlerinde, mal teşhir edilen ve satılan pavyonlarda tüketilen elektriğin elektrik tüketim vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre; düzenlenen milletlerarası fuarlarda, bu fuarların giriş yerlerinde, mal teşhir edilen ve satılan pavyonlarda tüketilen elektrikten, elektrik ve havagazı tüketim vergisinin tahsil edilmemesi gerekmektedir. Ancak, söz konusu yerler dışında tüketilen elektriğe ilişkin elektrik ve havagazı tüketim vergisinin şirketinizce tahsil edilip ilgili belediyeye ödeneceği tabiidir.
SORU: Yazılım programının yurt dışında bulunan firmaya gönderip, CD ve DVD’lere yükleme yaptırarak 8523.49.51.00.00 G.T.İ.P No ile lisans bedeli ödemeden sadece fiziki ürün bedeli ödenerek ithalinde ÖTV ödenecek mi?
CEVAP: 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun;
– (1/1) maddesinde, Kanuna ekli (IV) sayılı listedeki malların ithalatı veya imal ya da inşa edenler tarafından teslimi ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışının bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV’ye tabi olduğu,
– (1/2) maddesinde, Kanuna ekli listelerdeki malların Türk Gümrük Tarife Cetvelinde tanımlanan eşyalar olduğu, bu malların tarife numaralarında veya tanımlarında bu Kanuna ekli listeler dışında yapılacak değişikliklerin Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun uygulanmasında hüküm ifade etmeyeceği,
– (12/1) maddesinde, özel tüketim vergisinin, bu Kanuna ekli listelerde yazılı malların karşılarında gösterilen tutar ve/veya oranlarda alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bunun yanı sıra, mezkûr Kanunun (1/2) maddesi uyarınca, ÖTV’ye tabi mallar, esas itibarıyla, Kanuna ekli listelerde, Türk Gümrük Tarife Cetvelindeki tarife, tarife alt pozisyon açılımları, Gümrük Tarife İstatistik Tarife Pozisyon (GTİP) numaralarına yer verilmek suretiyle ve Türk Gümrük Tarife Cetvelinde tanımlandığı şekilde belirlenmiştir. Dolayısıyla, bir malın ÖTV’nin konusuna girip girmediğinin ve tabi olacağı ÖTV oranının belirlenebilmesi için, öncelikle söz konusu malın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde hangi GTİP numarasında sınıflandırıldığının bilinmesi gerekmekte olup, Ülkemizde bir malın GTİP numarasının belirlenmesi konusunda tek yetkili kurum Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’dır. Bu bağlamda, yükümlülerin 10 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği (Tarife) uyarınca Bağlayıcı Tarife Bilgisi veya 11 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği (Tarife) uyarınca Tarife Bilgi Talebi şeklinde talepleri Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerince karşılanmaktadır.
Diğer taraftan, Kanun eki (IV) sayılı liste, son olarak 25/2/2011 tarihli ve 27857 (1. Mük.) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun“un 87 nci maddesiyle, değiştirilmek suretiyle yayımlanmış olup, söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği 25/2/2011 tarihi itibarıyla bahse konu liste kapsamındaki malların tarife numaralarında veya tanımlarında Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli listeler dışında yapılan değişiklikler bu Kanunun uygulanmasında hüküm ifade etmemektedir.
Buna göre, 8523.49.51.00.00 GTİP numarasında sınıflandırıldığı belirtilen malın, 25/2/2011 tarihi itibarıyla Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 8523.40.51.00.00 GTİP numarasında sınıflandırıldığı ve mevcut (IV) sayılı listenin “”8523.40.51.00.00 ( Otomatik bilgi işlem makinası dışında kullanılanlar) Dijital çok yönlü diskler (DVD)” sırası kapsamında, ithalatının % 6,7 oranında ÖTV’ye tabi olacağı değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, 8523.40.51.00.00 GTİP numarası yazımız tarihi itibariyle Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer almadığından, söz konusu malın ÖTV’ye tabi olup olmadığı ve tabi olması halinde uygulanacak ÖTV oranının tespit edilmesi; ancak malın 25/2/2011 tarihi itibarıyla Türk Gümrük Tarife Cetvelinde hangi GTİP numarasında sınıflandırıldığının Firmanızca tespit ettirilmesini müteakiben mümkün bulunmaktadır.