SORU: Kamu kurumuna yapılacak ayni ve nakdi bağış gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılabilir mi
CEVAP: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89’uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde; genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamının gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannameleri üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, beyan edilecek gelirlerden indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.
Konu ile ilgili olarak 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “Bağış ve yardımın belgelendirilmesi” başlıklı “10.3.2.2.4.” no.lu bölümünde;
“Ayni veya nakdi olarak yapılan bağış ve yardımların kurumlar vergisi mükelleflerince indirim olarak dikkate alınabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olması gerekli ve yeterlidir. Ayni bağış ve yardımın, işletmenin aktifinden veya stokundan çekilerek bağışlanmış olması durumunda, mükelleflerin işletmeden çekip bağışladıkları değerler için fatura düzenlemesi; düzenlenen faturanın arka yüzüne faturada belirtilen değerlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşu
tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin şerh konularak yetkili kimseler tarafından imzalanmış olması yeterlidir.
Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan alınarak kamu kurum ve kuruluşuna bağışlanmış olması durumunda ise bu kurum ve kuruluş tarafından teslim alınacak değerler için teslime ilişkin bir belge düzenlenmiş olması yeterli olup, düzenlenen belgede bağışlanan kıymetin değerinin, cinsinin ve miktarının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirtilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünde yukarıda belirtilen açıklamalar dahilinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkililerinin imzası bulunacaktır.
Nakdi bağışların indirilebilmesi, bağışı kabul eden kuruluşlarca verilecek makbuzla veya bu amaçla bankalarda açtırılan hesaplara yatırıldığına ilişkin banka dekontlarıyla belgelendirilmesi şartıyla mümkündür.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Arifiye Kaymakamlığı Sakarya Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu Müdürlüğüne yapacağınız ayni ve nakdi bağışın tamamının, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi kapsamında ilgili dönem kazancından indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
SORU: Finansal kiralama kapsamında düzenlenen banka dekontunun vergi kanunları karşısındaki durumu nedir?
CEVAP: I-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinin birinci fıkrasında bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu belirtilmiş, 229’uncu maddesinde ise faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu açıklanmıştır.
Mezkûr Kanunun 232’nci maddesinde ise, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
Serbest meslek erbabına;
Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
Vergiden muaf esnafa.
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak
mecburiyetindedirler….” hükmüne yer verilmiştir.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 243 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anılan Kanunun mükerrer 257’nci maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak mükerrer belge düzenleme mecburiyetinin yarattığı külfetleri azaltmak amacıyla bankalara, yaptıkları hizmet ve satış işlemlerine ilişkin kayıtlarının dayanağı olan fatura yerine, döviz alım satım işlemleri ile menkul kıymetler borsasında aracı kurum sıfatıyla müşterileri adına yaptıkları menkul kıymet alım satımları hariç olmak üzere, yaptıkları bütün hizmetler veya satışlar dolayısıyla lehlerine tahakkuk edecek tutarlar için dekont düzenleme zorunluluğu getirilmiştir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149 ve mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiştir.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış olup söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemler halinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile
bildirim hadleri konusunda açıklamalara da 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer verilmiştir.
Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dâhil edilecektir.
Bu itibarla, anılan katılım bankasının finansal kiralamaya konu işlemleri için dekont düzenlenmesi gerekmekte olup, söz konusu dekontun 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Ba- Bs bildirim formlarına dâhil edilmesi gerekmektedir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun; 29/1-a maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergilerini indirebilecekleri,
29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı
aşılmamak kaydıyla ilgili belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği,
34/1 inci maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,
53’üncü maddesinde de, bu Kanunda geçen fatura ve benzeri vesikalar tabirinin Vergi Usul Kanununda düzenlenen vesikaları ifade ettiği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlere göre, KDV mükelleflerinin kendilerine yapılan teslim ve hizmetlere ait katma değer vergisini indirim konusu yapabilmesi için, öncelikle bu işlemlere ilişkin katma değer vergisinin fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin vergiyi doğuran olayın
meydana geldiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, katılım bankasından finansal kiralama sözleşmesi kapsamında
temin ettiğiniz CNC makinesinin bedeli karşılığında düzenlenen dekontta ayrıca gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
SORU : Nevi değişikliği yoluyla münfesih hale gelen limited şirketin İndirimli Kurumlar Vergisi uygulaması nasıl olacaktır?
CEVAP: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesinde; kurumların, birleşme
sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanunî veya iş merkezlerinin Türkiye’de
bulunması, münfesih kurumun devir tarihindeki bilânço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilânçosuna geçirilmesi şartları dahilinde tür değiştirmelerinin de devir hükmünde olduğu hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 180’inci maddesinde, bir şirketin hukuki şeklini değiştirebileceği ve yeni türe dönüştürülen şirketin eskisinin devamı olduğu, 181’inci maddesinde ise bir sermaye şirketinin başka türde bir sermaye şirketine dönüşmesinin geçerli türde değişiklik olduğu belirtilmiştir.
Buna göre, şirketiniz tür değişikliği yoluyla münfesih hale gelen limited şirketin devamı olduğundan, limited şirket adına düzenlenen yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde ettiğiniz kazançlar için indirimli kurumlar vergisi uygulamasından faydalanmanız mümkündür. Öte yandan, Ekonomi Bakanlığına müracaat edilmesi ve yatırım teşvik belgesinin anonim şirket adına revize edilerek tescil edilmesi gerekmektedir.
SORU : İnternet üzerinden yapılan satışların toplam hasılat içinde 5 milyon TL’yi aşmaması durumunda e-Arşiv kullanma zorunluluğu var mı? e-Fatura ve e-Defter kullanacak mı?
CEVAP : 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 5766 Sayılı Kanunun 17’nci maddesi ile değişen Mükerrer 242’nci maddesinin 2 numaralı fıkrası ile Maliye Bakanlığı; elektronik defter, kayıt ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığına veya Maliye Bakanlığının gözetim ve denetimine tabi olup, kurulusu, faaliyetleri, çalışma ve denetim esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirkete aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu Kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye ve denetlemeye yetkili kılınmıştır.
Söz konusu fıkrada, Vergi Usul Kanunu ve diğer vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu; Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun mükerrer 257’nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması
hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların
kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının Vergi Usul Kanununun 149’uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, Faturanın elektronik belge olarak düzenlenmesi, elektronik ortamda iletilmesi, muhafaza ve ibraz edilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere 397 Sıra Nolu V.U.K. Genel Tebliği, faturanın elektronik ortamda düzenlenmesi ve ikinci nüshasının elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesine imkân tanıyan e-Arşiv Uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemek için de 433 Sıra Nolu V.U.K. Genel Tebliği yayımlanmıştır. 30/12/2014 tarihinde yayımlanan 443 Sıra Nolu V.U.K Tebliği ile de 433 Sıra Nolu V.U.K Genel Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır.
e-Arşiv Uygulamasından yararlanabilmek için de 433 Sıra Nolu V.U.K Genel Tebliği’nin “4- Uygulamadan Yararlanma Yöntemleri ve Başvuru” bölümünde belirtilen esaslara göre başvuru yapılması gerekmektedir. Söz konusu bölümde e-arşiv uygulamasından yararlanmak için mükelleflerin 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-Fatura Uygulamasına kayıtlı olmaları gerektiği belirtilmiştir.
433 Sıra Nolu V.U.K Genel Tebliği’nin “10- İnternet Üzerinden Mal ve Hizmet Satışında Düzenlenecek Faturalar” bölümünde ” İnternet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarı 5 milyon lira ve üzerinde olan mükellefler, en geç 01/01/2016 tarihine kadar e-Arşiv Uygulamasına geçmek zorundadır. Kapsama giren mükelleflerin belirlenen tarihten önce e- fatura ve e-arşiv başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlamaları gerekmektedir” hükmü yer almaktadır.”
Yukarıda belirtilen hükme göre 2014 yılı brüt satış hasılatı tutarı içindeki internet satış hasılat tutarının oranına bakılmaksızın söz konusu yılda internet üzerinden satış faaliyeti olan ve 2014 yılı brüt satış hasılatı tutarı 5 milyon lira ve üzerinde olan mükelleflere 01/01/2016 tarihine kadar e-Arşiv uygulamasına geçiş zorunluluğu getirilmiştir.
Öte yandan e-defter kullanma zorunluluğu 421 ve 454 Sıra No’lu V.U.K Genel Tebliğ’leri ile düzenlenmiştir. 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile aşağıda belirtilen mükelleflere e-defter tutma zorunluluğu getirilmiştir;
a) 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 25 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar.
b) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 10 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar. 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de aşağıda belirtilen mükelleflere e-defter tutma zorunluluğu getirilmiştir;
– 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.
– 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan mükellefler. Bayilik lisansı olanlar, münhasıran bu lisansa sahip olmaları nedeniyle bu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir.
c) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükellefler.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi; internet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarı 5 milyon lira ve üzerinde olan mükelleflere en geç 1/1/2016 tarihine kadar, e-arşiv uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir. İnternet üzerinden yapılan satışların 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı içerisindeki oranı söz konusu zorunluluk durumunu değiştirmemektedir. Dolayısıyla firmanızın internet üzerinden mal ve hizmet satışı yapması ve 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarının 5 milyon ve üzerinde olması nedeniyle 01/01/2016 tarihine kadar e-Arşiv Uygulamasına geçmek için gerekli işlemleri tamamlamış olma zorunluluğu bulunmaktadır. Ayrıca, e-Arşiv uygulamasına geçmenin ön koşulu e-fatura kayıtlı kullanıcısı olması olduğundan, e-Arşiv uygulamasına geçmek için e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğunuz bulunduğu tabiidir.
Diğer taraftan e-defter kullanmak zorunda olan mükellefler 421 ve 454 Sıra No’lu V.U.K Genel Tebliğler’ inde belirtilmiş olup, kurumunuz ilgili tebliğlerde belirtilen şartları taşımıyor ise e-Arşiv uygulamasına ve dolayısıyla e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğu kurumunuza e-Defter uygulamasına geçme zorunluluğu getirmemektedir.