Sosyal Güvenlikte Yeni Dönemde Sigortalı Sayılan Ve Sayılmayanlar

1. Giriş:

Derme çatma ve plansız programsız pansuman tedbirlerle oluşturulan, popülist davranışlarla kaynakları hor kullanılan sosyal güvenlik kurumlarımızın bütüncül bakış açısıyla ele alınması tüm siyasi aktörlerce hedefleniyordu.

 

 

Bu amacın hedeflendiği savıyla hazırlanan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunuyor. Öncelikle sosyal güvenlik sistemimizdeki üç başlılığı gidermek norm ve standart birliğin, sağlamak iddiasıyla çıkan yeni Kanun Anayasa Mahkemesinin ilk iptal kararıyla bu iddiasını büyük ölçüde rafa kaldırdı. Zira Yüksek Mahkeme yeni Kanunun memurların emeklilik zamanında ve görevdeyken sahip oldukları bir çok hakta değişiklik öngören hükümlerini iptal etti. Bu iptal ışığında Hükümet Kanunu yeniden ele aldı ve yürürlük tarihinde çalışan memurların hak ve mükellefiyetlerini norm ve standart birliği hedefinin dışında bırakarak Kanuna yeniden şekil verdi.

 

İlk halinden birçok noktada farklılıklar arz eden ve 506 sayılı Kanunun omurgasında düzenlenmiş olduğu izlenimi veren 5510 sayılı Kanunun son hali sosyal güvenlik sisteminin unsurlarını derlemiş bir şekilde yürürlüğe girdi.

2.Yeni Sistemde Sigortalılık

SSK sigortalılarını 4/a sigortalıları, Bağ-Kur sigortalılarını 4/b sigortalıları, Emekli Sandığı iştirakçilerini 4/c sigortalısı olarak adlandıran yeni Kanun bunların hak ve mükellefiyetlerini de yeniden tanımladı.

 

2.1. Kimler 4/a Sigortalısıdır?

Buna göre;

 

 

  • Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,
  • İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıklarına ve yönetim kurullarına seçilenler.
  • Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan tabloda sayılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar,
  • Mütekabiliyet esasına dayalı olarak sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerin uyruğunda olanlar hariç, yabancı uyruklu, uyruksuz, göçmenler ve sığınmacı kişiler ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülke sigortalılarından, sözleşmede belirlenen istisna halleri dışında çalışmalarını hizmet akdine tabi sürdürenler,
  • Büyükelçilik, konsolosluk mensuplarının özel hizmetlerinde çalıştırılanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken buralarda çalıştırılan Türk vatandaşları,
  • 02.07.1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre, çiftçi malları koruma başkanlıkları veya meclisleri tarafından çalıştırılan koruma bekçileri,
  • 24.04.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda belirtilen genelev kadınları,
  • Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılan geçici personel,

4/a sigortalısı oluyorlar.

 

Buna karşın;

Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, 5510 sayılı Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı ile analık hükümleri,

05.06.1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası, meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri,

uygulanacak.

 

2.2. Kimler 4/b Sigortalısıdır?

Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;

 

 

  • Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,
  • Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
  • Kolektif şirketlerin ortakları,
  • Limitet şirketlerin ortakları,
  • Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları,
  • Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları,
  • Donatma iştirakleri ortakları,
  • Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları,
  • Tarımsal faaliyette bulunanlar,

4/b sigortalısı sayılacaklar.

Bunların dışında;

Köy ve mahalle muhtarı seçilenlerle 10.07.1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler de 4/b sigortalısı sayılacaklar.

 

2.2.1. Anonim Şirket Kurucu Ortaklarıyla Muhtarların sigortalılık Durumuyla İlgili Mükellefiyetleri

Bu noktada görünen o ki halen anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılırken, SSGSS Yasası ile sadece anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları zorunlu 4/b sigortalısı (Bugünün Bağ-Kur’lusu) sayılmış, bu şirketlerin kurucu ortakları zorunlu Bağ-Kur Sigortalısı sayılmamaktadır.

 

 

Bu durumda şirketlerin kurucu ortalarının 4/b sigortalısı olarak prim ödemeye devam etmeleri bir anlam ifade etmeyecek olmakla beraber anonim şirket kurucu ortaklarının 4/b sigortalılıklarını sürdürmeleri ve geçerli olarak prim ödemeye devam edebilmelerinin de yolu açık bulunmaktadır. Bu durumdaki şirket kurucu ortaklarının 1 Nisan 2009 tarihine kadar yazılı talepte bulunmaları yetecektir. Bu sürede yazılı talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise 1 Ekim 2008 tarihi itibariyle durdurulacak.

Tıpkı anonim şirket kurucu ortakları gibi Bağ-Kur’a prim ödemiyor olan muhtarların da 1 Nisan 2009 tarihine kadar bildirimde bulunmaları gerekiyor. Bilindiği gibi köy ve mahalle muhtar seçilenlerden bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayanlar 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamına alınıyor, bunlardan yeniden bu görevlere seçilmeyenler veya ayrılanların Bağ-Kur’la ilişkileri, primlerini ödedikleri sürece devam ediyordu. Bağ-Kur’la sigortalılık ilişkisi kesilen ve başka bir sosyal güvenlik kurumuna da bağlı olmayan muhtarlar altı ay içinde bildirimde bulunmaları koşuluyla 4/b sigortalısı olarak prim ödemeye devam edebilecekler.

 

Daha önce seçilmiş, fakat görevden ayrıldıktan sonra prim ödemesini kestiği için Bağ-Kur sigortalılığı da kesintiye uğramış köy ve mahalle muhtarlarıyla birlikte anonim şirketlerin kurucu ortaklarının da altı ay içinde bildirimlerini yaparak Bağ-Kur kapsamında yer aldıklarında, yeni dönemde diğer Bağ-Kur sigortalıları gibi iş kazası kapsamından, geçici iş göremezlik ödeneği gibi imkânlardan yararlanma haklarının başlayacağını da belirtelim.

2.3. Kimler 4/c Sigortalısıdır?

Kamu idarelerinde;

 

 

 

 

 

 

  • Hizmet akdine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp, ilgili mevzuatında 4/ sigortalıları gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,
  • 4/a sigortalılığı ve 4/b sigortalılığı kapsamında sigortalılığa tabi olmayanlardan sözleşmeli olarak çalışıp ilgili mevzuatında 4/a sigortalısı (İşçiler, 657/4/B’li sözleşmeliler) olması öngörülmemiş olanlar,
  • 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,

4/c sigortalısı sayılacaklar. Örneğin memurlar ve 399 sayılı KHK’ye tabi sözleşmeli personel bu kapsamda bulunuyorlar.

 

4/c sigortalılarından 1 Ekim 2008 tarihinden önce başlayanlarla bu tarihten sonra ilk defa memuriyete atanıp 4/c sigortalısı olanlar farklı hükümlere maruz durumda kalacaklar. Önceden 4/c sigortalısı olanlara mülga hükümleri de dahil olmak üzere 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunun çoğu hükmü uygulanacak iken sonradan 4/c sigortalısı olanlar tamamen 5510 sayılı Yeni Kanuna tabi olacaklar.

2.4. Kimler Sigortalı Değildir?

Yeni sisteme göre hem uzun vadeli sigorta kolları hem de kısa vadeli sigorta kolları uygulamasında;

 

 

  • İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
  • Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dâhil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına dışarıdan başka kimse katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,
  • Ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç olmak üzere ev hizmetlerinde çalışanlar,
  • Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlarla anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklıklarından dolayı 4/b sigortalısı olanlardan sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere, muvazzaf askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri,
  • Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar,
  • Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî makamların izniyle kurulan meslek veya sanat okullarında ve yüksek okullarda fiilen normal eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve üretim işlerinde çalışan öğrenciler,
  • Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya rehabilite edilen, hasta veya malûller,
  • Bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hariç olmak üzere 4/b ve 4/c sigortalılıkları kapsamında sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış olanlar,
  • Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar,
  • Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğuna dair beyanlarını içeren başvuruları dikkate alınarak ziraat odalarından, bunların bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları Ek-2’deki muafiyet belgesi ile belgeleyenler,
  • Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğuna dair beyanlarını içeren başvuruları dikkate alınarak, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nden, bunların bulunmadığı yerlerde meslek odalarından alacakları Ek-2’deki muafiyet belgesi ile belgeleyenler,
  • Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı hâllerde, işverenleri tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,

sigortalı sayılmayacaklar.

 

Burada da ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlarla anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklıklarından dolayı 4/b sigortalısı olanlardan sigortalılıkları devam edenler askerlik hizmetine başlasalar dahi sigortalılıklarının devam etmiş sayılacağının yasal olarak kabul edilmesi, buna karşın gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr sicili kaydına dayalı olarak 4/b sigortalısı sayılanların askerlik hizmetine başlamaları durumunda sigortalı sayılamayacakları şayanı dikkat bir noktayı oluşturuyor.

3. Sonuç:

Sosyal güvenliğin çağdaş dünyanın olmazsa olmaz dinamiklerinden olduğu artık herkesin malumu. Sosyal ve ferdi hayatı etkileyen bu unsur toplumun bilinçlenmesine paralel olarak önem ve etkisini giderek artırıyor. Bu makalemizde sosyal güvenlik sistemimizi tepeden aşağıya değiştiren 5510 sayılı Kanunun bakış açısıyla kimlerin hangi sigortalılık çeşitlerine tabi olacaklarını, kimlerin sigortalı sayılmayacaklarını ele aldık. Bundan böyle her ay yazılarımızla yeni Kanunla değiştirilen sistemi anlatmaya ve aktarmaya sağlığımız elverdiği sürece devam edeceğiz.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*