Torba Kanun İle Getirilen Mali Af Uygulamasının Sosyal Güvenlik Borçlarına Yansıması

1. GİRİŞ

6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun[1] ile gerek sosyal güvenlik sistemine gerekse de çalışma hayatına yönelik önemli düzenlemeler ve değişiklikler hayata geçirilmiştir. Ancak söz konusu kanunun belki de en radikal ve dikkat çeken yönü “tahsilatın hızlandırılması” başlığı altında belli koşullarla vergi ve prim borçları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına olan birçok borcun affedilmesi ve/veya taksitler halinde ödenebilmesi imkanının getirilmesidir. Söz konusu düzenleme ile uzun süredir af ve tecil beklentisi içinde olan ve krizlerden olumsuz yönde etkilenmiş mükellef ve işverenlerin beklentileri karşılık bulmuş, ayrıca ekonomik olumsuzluklar nedeniyle tahsili zorlaşan alacakların daha çabuk ve daha az maliyetle Devletin kasasına girmesinin yolu açılmıştır. Bu çalışmamızda 6111 sayılı Kanun ile getirilen ödeme kolaylıklarına yönelik düzenlemeler, Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borçlar boyutuyla ele alınacak ve değerlendirmelerde bulunulacaktır.

 

2. KAPSAMDAKİ BORÇLAR VE ÖDENME KOŞULLARI

 

a) Sosyal Güvenlik Primleri

6111 sayılı Kanun ile getirilen tahsilatın hızlandırılmasına yönelik düzenlemelerden sosyal güvenlik sistemini ilgilendiren düzenlemelerin en önemlisi sosyal güvenlik primlerine getirilen ödeme kolaylıklarıdır. Söz konusu Kanun’a göre; Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih olan 25.02.2011’e veya 6111 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan;

i) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2010/Kasım ve önceki aylara ilişkin; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi asılları,

ii) 6111 sayılı Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkanı ortadan kalkmamış 2010/Kasım ve önceki aylara ilişkin isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi asılları,

iii) Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerden 2011 Nisan ayı sonuna kadar tescili yapılmış olanların, 2010/Kasım ve önceki aylara ilişkin olup 25.02.2011  itibarıyla ödenmemiş olan sosyal güvenlik destek primi asılları,

ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden 25.02.2011 tarihine kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, 6111 sayılı Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

 

b) Eksik İşçilik Tutarları

Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve 25.02.2011 tarihine veya bu Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan;

–  30/11/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup

–  6111 sayılı Kanun un yayımlandığı tarihten önce Kurumca re’sen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilen,

– Ancak 6111 sayılı Kanun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan;

– Özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan,

sigorta primi asılları ile bu alacaklara gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden 25.02.2011 tarihine kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

Ayrıca 30/11/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup, 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak için bu Kanunun yayım tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvurulduğu halde bu sürenin sonuna kadar Kurumca re’sen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilememiş olan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden 25.02.2011 tarihine kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, ilk taksit 6111 sayılı Kanuna göre hesaplanan tutarın işverene tebliğ edildiği tarihi izleyen ikinci aydan başlamak üzere, 6111 sayılı Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

 

c) İdari Para Cezaları

Söz konusu kanun hükümleri Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve 25.02.2011 tarihine veya 6111 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan 31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) işlenen fiillere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları hakkında da uygulanacaktır.

Buna göre, 31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin 25.02.2011  tarihinden önce kesinleştiği halde bu tarih itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının % 50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden 25.02.2011 tarihine kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde idari para cezası asıllarının kalan % 50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.

31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup 25.02.2011 tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar tahakkuk ettiği halde dava safhasında veya dava açma süresi sona ermemiş olan idari para cezası asıllarının % 25’i ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden 25.02.2011 tarihine kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, idari para cezası asıllarının kalan % 75’i ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu kapsamına giren alacakların tahakkuk ettiği tarih itibarıyla öngörülen başvuru süresinin onbeş günden az kaldığı hallerde, bu alacaklar için yapılacak başvuru süresi tahakkuk tarihinden itibaren onbeş gün olarak uygulanır.

 

d) Diğer Borçlar

Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihe veya bu Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan, ilgili kanunları gereğince takip edilen 2010/Kasım ve önceki aylara ilişkin; damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

 

e) Daha Önceden Yapılandırılmış ve Tecil Edilmiş Borçlar

6111 sayılı Kanun ile yapılan ödeme kolaylığına ilişkin düzenlemelerden bir diğeri ise daha önceden yapılandırılmış ve tecil edilmiş, ancak ödenememiş borçlar ile ilgilidir. Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü veya geçici 25 inci maddeleri uyarınca yeniden yapılandırıldığı halde, taksit ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları nedeniyle yeniden yapılandırma haklarını kaybetmiş olanlardan, yapılandırmaları oniki taksite kadar yapılmış olanların, ödenmemiş taksit sayısı dörtten fazla olmayanların; yapılandırmaları yirmidört taksite kadar yapılmış olanların, ödenmemiş taksit sayısı sekizden fazla olmayanların; 2011 Nisan Ayı sonuna kadar yazılı olarak başvurmaları halinde, bozulmuş olan yeniden yapılandırma anlaşmaları anılan kanun hükümleri uyarınca yapılmış olan başvuru tarihi ve taksitlendirme süresi dikkate alınarak ihya edilir.

6111 sayılı Kanunun kapsamına giren alacakların, 6183 sayılı Kanun’un 48. Maddesi uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri halinde 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.

 

f) Sigortalılık Süresi Durdurulanların İhya Prim Borçları

Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan 1479 sayılı Kanun ve 2926 sayılı Kanununa göre tescilleri yapıldığı halde prim borçları nedeniyle ilgili kanunları uyarınca sigortalılık süreleri durdurulmuş ve bu sigortalılık süreleri 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ihya edilmemiş olanların kendileri veya hak sahipleri, bu sigortalılık sürelerinin ihyası amacıyla 5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 2011 Nisan Ayı sonuna kadar yapacakları yazılı müracaatlarında, durdurulan bu sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarının, sigortalılık süreleri durdurulmamış gibi değerlendirilmesini talep edebilirler. Dolayısıyla bu borç asılları ile bu borçlara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden 25.02.2011  tarihine kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın tamamı 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen beşinci ayın sonuna kadar ödendiği takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu süre içinde hesaplanan borç tutarının tamamının ödenmemesi halinde ihya işlemi geçerli sayılmaz ve ödenmiş olan tutarlar ilgilinin bu madde kapsamı haricinde başkaca prim borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir.

 

g) Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarından Doğan Sorumluluk Borçları

İşverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23 üncü, 39 uncu ve 76 ıncı maddeleri, 506 sayılı Kanunun mülga 10 uncu, 26 ncı, 27 nci ve 28 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü maddesi ve 5434 sayılı Kanunun mülga 129 uncu maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından 25.02.2011 tarihine kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, 6111 sayılı Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.

 

h) Fazla ve Yersiz Yapılan Ödemeler

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından fazla veya yersiz olarak ödendiği tespit edilen ve tahsil edilmesi gereken gelir ve aylıklara ilişkin borç asılları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından 25.02.2011 tarihine kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.

 

2. BAŞVURU VE ÖDEME SÜRESİ İLE ŞEKLİ

6111 sayılı Kanunun ilgili bölümlerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, 2011 Nisan Ayı sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları, Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksiti 2011 Haziran Ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır.

6111 sayılı Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.

6111 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarın;

a) İlk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi halinde, bu tutara 25.02.2011 tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.

b) Taksitle ödenmek istenmesi halinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.

c) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

1) Altı eşit taksit için (1,05),

2) Dokuz eşit taksit için (1,07),

3) Oniki eşit taksit için (1,10),

4) Onsekiz eşit taksit için (1,15),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması halinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.

 

3. DAVA AÇMAMA KOŞULU

6111 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, yukarıda belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

Yapılandırmadan  yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır.

Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.

Başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak 25.02.2011 tarihinden sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması halinde bunlar talep edilemez.

 

4. TERKİN EDİLEN ALACAK MİKTARLARI

5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31/12/2010 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu halde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 50 lirayı aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 100 lirayı aşmayanların tahsilinden vazgeçilmektedir.

 

5. SONUÇ

6111 sayılı Kanun ile getirilen tahsilatın hızlandırılmasına ilişkin düzenlemeler zor durumda olan mükellef ve işverenler için çok avantajlı hükümler içermektedir. Yukarıda belirtilen hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde, belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedeceklerdir. Yapılandırma kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. Ayrıca6111 sayılı Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminatlar da iade edilecektir.

Bir ülkede mali af ve tecil uygulamalarının sürekli olarak yapılması, kamu borcunu ödemek noktasındaki alışkanlığı ve dolayısıyla bilinci zedelemektedir. Bunun yanında, kamu borcunu zamanında ödemiş olan borçlu ile ödemeyip af veya tecilden yararlanmış olan borçlu arasında haksızlığa neden olmaktadır.

Sosyal güvenlik uygulamaları açısından birçok işveren çalışanlarını sigortalı olarak bildirmekte ancak af ve/veya tecil beklentisiyle primleri ödememektedir. 5510 Sayılı Kanun uygulamalarında 4/a kapsamındaki sigortalının sosyal güvenlik hakkından yararlanabilmesi için primlerin tahakkuku yeterli olup ödeme şartı aranmadığından bu durum sosyal güvenlik açıklarında da etkili olmaktadır. Hatta bu amaçla birçok paravan şirket kurulmakta ve prim ödemeksizin sadece tahakkuk yoluyla kişiler emekli edilmektedir.

Vergi ve sigorta prim aflarının kayıt dışı ekonomi üzerine etkisi iki yönlüdür. Bunlardan birincisi  sık çıkarılan vergi ve sigorta prim aflarının  tahsilat üzerine olumsuz etkisidir. Vergi ve prim afları  denetim elemanları tarafından yapılan inceleme sonucu ortaya çıkarılan fark, matrah sonucu tarh edilen vergi ve primlerin tahsilini tamamen veya kısmen  imkansız kıldığından, başka bir ifadeyle aflarla  vergi ve pirim alacağından vazgeçildiğinden, yapılan denetimler etkinsiz kalmakta ve denetimin caydırıcılığı azalmaktadır. Bu durum ise  vergi ve prim kaçırmayı özendirmektedir. İkinci etki ise, mükelleflerin vergi ve sigorta prim affı beklentisine girerek kayıtlı çalışmaktan kaçınması şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Özellikle bazı vergi affı kanunlarında yer alan  ve mükelleflerin matrah artırımı halinde vergi incelemesine girmeyecekleri yönünde  devletin garanti vermesi mükellefleri kolaylıkla vergi kaçırmaya itebilmektedir. Parafiskal gelir toplayan  SGK’nın genel hizmet borçlanması uygulamaları ise  kişilerin  kayıtsız çalıştıkları dönemlerin primlerini sonradan kolayca ödeyebilme imkanı  tanıdığından ve kişilere kolaylıkla emeklilik hakkını verdiğinden kayıtlı çalışma güdüsünü azaltmaktadırlar.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*