Türk Vatandaşlığından Çıkmak Vergi Ödevini Etkiler Mi ?

1- GİRİŞ: Bir sanatçının vergi ödememek için Türk vatandaşlığından çıktığı yazılı ve görsel basın kuruluşlarında haber konusu yapılmıştır.

Bu haber bağlamında bir sanatçının Türk Vatandaşlığından çıkmasının vergisel ödev ve yükümlülüklere etkisi olup olmadığı ve gerçekte Türk Vergi Hukuku vergilemede hangi kriteri esas aldığı ve gerçekten Türk vatandaşlığından çıkmanın vergi ödeme külfetinden kurtarıp kurtarmayacağı makalemizin konusunu teşkil etmektedir.

2- TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKMANIN VERGİ ÖDEVİNE ETKİSİ:

2.1. Gelir Vergisi Kanunu Açısından Mukimlik İlkesi

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1.maddesine göre “Gerçek kişilerin gelirleri Gelir Vergisine tabidir. Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.

Türk Vergi Hukuku vergilendirmede yerleşmeyi esas alarak tam veya dar mükellefiyet esasını düzenlemektedir. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 4.maddesinde “Yerleşme” hükümleri düzenlenmektedir. Bu hükümler ışığında aşağıdaki yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

1. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19’uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 19.maddesi “Yerleşim Yerini” tanımlamıştır. Buna göre; Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz. Bu kural ticari ve sınai kuruluşlar hakkında uygulanmaz. Bir yerleşim yerinin değiştirilmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır. Önceki yerleşim yeri belli olmayan veya yabancı ülkedeki yerleşim yerini bıraktığı halde Türkiye’de henüz bir yerleşim yeri edinmemiş olan kimsenin halen oturduğu yer, yerleşim yeri sayılır. (Mukimlik İlkesi)

İkametgah ilkesi, bir kişinin dünyanın herhangi bir yerinde elde ettiği gelirlerinin, ikametgah baz alınarak vergilendirilmesini esas alan ilkedir.

Vergi kanunlarına göre ikametgahı Türkiye’de bulunan veya bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar tam mükellef gerçek kişi olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Tam mükellef gerçek kişiler, Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler. (GVK Madde 3)

Aşağıda yazılı yabancılar, memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmazlar: (GVK Madde 5)

1. Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler;

2. Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olanlar.

Türkiye’de yerleşmeyen gerçek kişiler ise sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. (GVK Madde 6)

Dar mükelleflerin vergilendirilmesinde elde ettiği kazanç ve iradın türü önem arz etmektedir. Buna göre;

ü Ticari ve Zirai Kazanç sahipleri Yıllık Beyan,

ü Serbest Meslek Kazancı, Ücret, Gayrimenkul Sermaye İradı, Menkul Sermaye İradı elde edenler ise tevkif suretiyle vergilendirme,

ü Diğer Kazanç ve İratlar elde edenler ise münferit beyanname ile beyanda bulunacaklardır.

ÖRNEK 1:

Sanatçı Bay (A), Türk vatandaşı olarak Türkiye’de ikamet etmekte olup 01.01.2005 tarihinden bu yana Erenköy vergi dairesi müdürlüğü’nün mükellefi olarak sanatçılık faaliyeti icra etmektedir.

Sanatçının aldığı karar gereği 01.01.2009 tarihinden sonra Alman vatandaşlığına geçmesi vergi kanunları açısından vergilendirmeyi etkiler mi? Türk Vatandaşlığından çıkma Vergiden kaçınma için bir yöntem midir?

CEVAP 1:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 4.maddesinde; gerçek kişilerin vergilendirilmesinde yerleşme esas alınmış olup, bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar başkaca bir şarta bakılmaksızın gerçek kişi tam mükellefler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecektir.

Buna göre örneğimizde sanatçı Bay (A)’nın, öteden beri Türkiye’de oturmakta olduğu anlaşıldığından Türk vatandaşlığından çıkmanın vergilendirmeye olumlu veya olumsuz hiçbir katkısı olmayacağından Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecektir.

ÖRNEK 2:

Sanatçı Bay (A), Türk vatandaşı olarak Almanya’da ikamet etmekte olup 01.01.2005 tarihinden bu yana Türkiye’de konser faaliyetleri kapsamında Serbest Meslek Faaliyetlerinde bulunmaktadır.

Sanatçının aldığı karar gereği 01.01.2009 tarihinden sonra Alman vatandaşlığına geçmesi vergi kanunları açısından vergilendirmeyi etkiler mi? Türk Vatandaşlığından çıkma Vergide kaçırma için bir yöntem midir?

CEVAP 2:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 3 ve 4 maddelerinde; İkametgahı Türkiye’de bulunmayanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak 6 aydan fazla oturmayanlar dar mükellef olarak vergilendirileceği ifade edilmiştir.

Buna göre; sanatçının ikametgahı Almanya’da olması tek başına dar mükellef olmasını sağlamayacağından sanatçının pasaport kontrolü yolu ile bir takvim yılı içinde kaç gün Türkiye’de kaldığı önem arz etmektedir.

Sanatçının bir takvim yılı içinde belirli zamanlarda konser faaliyetinde bulunmak üzere Türkiye’ye gelmesi halinde yerleşme şartları büsbütün oluşmayacağından sanatçının dar mükellef olarak vergilendirilmesi gerekir.

Sanatçının konser faaliyetinden kaynaklı kazancı serbest meslek faaliyeti kapsamında yer alması nedeni elde edilen kazanç tevkif suretiyle vergilendirileceğinden için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

2.2. Gelir Vergisi Kanunu Açısından Uyrukluk İlkesi

Vergi kanunları esas olarak yukarıda açıklandığı üzere milliyet, din ve uyrukluk farkı gözetmeden vergilendirme mekanizmasında mukimlik esası temel alınmıştır.

Ancak, Gelir Vergisi Kanunu’nun 3.maddesinin 2 numaralı bendinde mukimlik esasının dışına çıkılarak “Türk Vatandaşlığı” yani uyrukluk esas alınarak vergilendirme öngörmüştür.

Bu bağlamda; Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları tam mükellef olarak vergilendirilecektir. Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Gelir Vergisi’ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler. (Uyrukluk İlkesi)

ÖRNEK 3:

Kanuni veya İş merkezi Türkiye’de bulunan XYZ Limited Şirketi’nin Almanya’da icra ettiği danışmanlık faaliyet sebebi ile Almanya’ya Muhasebe Müdürünü göndermiştir. Muhasebe Müdürü 2 takvim yılı Almanya’da kalarak Türkiye’ye geri dönmüştür.

Bu bilgiler ışığında Muhasebe Müdürü Almanya’da kaldığı süre zarfında tam mükellef olarak mı vergilendirilecektir.

ÖRNEK 4:

Muhasebe Müdürü, merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yani XYZ Limited Şirketi adına danışmanlık hizmetinde bulunmak yabancı memleketlerde bulunduğundan bir takvim yılı içinde devamlı olarak altı aydan fazla Türkiye’de dışında oturmasına rağmen dar mükellef olarak vergilendirilemeyecektir.

.

3- SONUÇ:

Makalemizin önceki bölümlerinde açıklandığı üzere vergilendirmede esas itibariyle yerleşim (İkametgah) yani mukimlik ilkesi esas alındığından İkametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar Türk vatandaşı olup olmadığına bakılmaksızın tam mükellef gerçek kişi olarak vergilendirilecektir.

Yazılı ve görsel basında bir sanatçının vergi ödememek için Türk vatandaşlığından çıktığı haberi vergi mevzuatı açısından değerlendirildiğinde gerçek haber niteliğinde yapılmadığı görülmüş olup kişinin vatandaşlıktan çıkması vergilendirmeye tesir etmemektedir.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*