Bu yazımızda, Türk Ticaret Kanununda fatura ve teyit mektubunun düzenlenişini inceleyeceğiz. Ayrıca uygulamada fatura düzenlerken ve teyit mektubu gönderirken veya fatura ve teyit mektubu tebliğ alındığı zaman tacirler tarafından dikkat edilmesi gereken hususları Türk Ticaret Kanunu açısından ele alacağız.
1-FATURA
1.1-Vergi Usul Kanununda fatura
Faturanın tarifi ve şekli 213 sayılı vergi usul kanununun 229, 230. maddelerinde yer almaktadır.
Vergi usul kanunun 229. maddesinde; Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, hükmü yer almaktadır.
Yine Vergi usul kanunun 229.maddesine göre faturanın şeklini tarif etmiştir ve bir faturada asgari bulunması gereken bilgileri 5 madde halinde zikretmiştir;
1.Faturanın düzenleme tarihi, seri ve sıra numarası;
2. Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi
dairesi ve hesap numarası;
3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap
numarası;
4. Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı;
5. Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası,
1.2-Türk Ticaret Kanununda fatura
Türk ticaret kanunun 21. Maddesinde , karşılıklı iş yapan tacirler arasında alıcının satıcıdan ödediği bedelin de gösterilerek kendisine bir fatura verilmesini isteyebileceğini belirtilmiş, kanunda bunun dışında herhangi bir tanım yapılmamıştır.
Türk ticaret kanunun 21/2 maddesinde ise faturayı alanın 8 (sekiz) gün içerisinde faturaya itiraz etmediğinde, faturanın münderecatını kabul etmiş sayılacağını zikretmiştir.
1.3-Yargı kararlarında faturanın tanımı
Yargıtay 27.6.2003 tarih ve 2001/1 Esas, 2003/1karar nolu içtihadı birleştirme kararında fatura; “…ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını ölçüsünü fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup, ticari bir belge niteliğindedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Yukarıda yer alan kanun ve içtihat tanımlarına bakarak, faturanın; tacirler arasında icap ve kabule göre kurulmuş bir temel sözleşmeye istinaden satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup, ticari bir belge niteliğinde olduğunu söylemek mümkündür.
2-TEYİT MEKTUBU
Teyit mektubun tanımı Türk Ticaret Kanunun 21/3 de yapılmıştır. Buna göre teyit mektubu; ‘telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracılığıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazı’dır.Bir diğer adıyla da ticari hayatta mutabakat da denilmektedir.
Teyit mektubu, telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla ya da diğer bir teknik araçla veyahut sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan ve yeni bir icap veya teklif sunmayan sadece durumu veya olayı tespit eden ve bunun tasdikini isteyen yazıya denilmektedir.
Ancak uygulamada teyit mektubu adı altında muhataba gönderilen yazılar, yeni bir irade beyanı ortaya koyarak icap niteliği taşıyan ve yeni bir sözleşme kurulmasına olanak sağlayan yazılardır. Bu nedenle teyit mektubu yazılırken veya karşı tarafa tebliğ edilirken “yeni bir icap” niteliğinde irade beyanı ortaya koymamalıdır. Çünkü bu tür yazılar hukuki uyuşmazlıklara ve karşı tarafın kötü niyetlerine araç olabilir.
Doktrinde tartışmalar ve uygulamadaki uyuşmazlıklarda teyit mektubunun içerisinde yer alan yeni irade beyanları olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle teyit mektuplarını, kurulmuş olan bir sözleşmeyi veya sözleşmede müphem kalan hususları teyit etmeyi amaçlayacak şekilde kullanmak, teyit mektubunun tanımına ve amacına uygun olacaktır.
3-FATURA VE TEYİT MEKTUBU DÜZENLERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
3.1-FATURA DÜZENLENMESİ
Öncelikle faturanın içeriği, faturanın temelini oluşturan sözleşmeye aykırı olmamalıdır. Çünkü temel sözleşmeye veya taraflar arasındaki teamüllere aykırı olarak düzenlenen fatura hem taraflar arasında hukuki uyuşmazlık halinde sorun olacağı gibi vergisel anlamda da sorunlar ortaya çıkarabilecektir. Temel sözleşmeye aykırı bir şekilde fatura düzenlemekten kaçınılmalıdır. Örnek olarak alıcı firma yemlik buğday siparişi verdiği ve teslim aldığı halde kendisine tohumluk buğday fatura ediliyorsa, alıcı uydu cihazı siparişi verdiği ve teslim edildiği halde kendisine uydu cihazı parçaları faturası teslim edilmiş ise, alıcı tarafından siparişi verilen ve teslim alınan mal 100 adet olduğu halden kendisine 120 adetlik malın bedeli fatura ediliyorsa veya satılan malın birim fiyatı 10,00 Tl üzerinden anlaşıldığı halde alıcıya düzenlenen faturada malın birim fiyatı 15.00 TL olarak gözüküyorsa, bu faturalar satıcı ve alıcı arasında kurulan temel ilişkiye aykırıdır.
Faturaların yanlış düzenlenmesinden dolayı taraflar, birbirleri ile hukuki uyuşmazlığa girmektedirler ve vergi dairelerinin malın ithalatı,satışı veya daha sonraki incelemeleri esnasında vergi dairelerine fazla vergi ve ceza ödemek zorunda kalabilirler. Vergi usul kanunun 359. Maddeye göre fatura ve muhteviyatında yapılan yanlışlıklar muhteviyatı itibari iler yanıltıcı belge kapsamına girmekte ve 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasını içermektedir.
Fatura vergi usul kanunun 229 maddesindeki belirtilen unsurları; yani faturanın düzenleme tarihi, seri ve sıra numarası, faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası, müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı, satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası net ve anlaşılabilir bir şekilde yazılmalıdır.
Fatura düzenlenen gerçek veya tüzel kişinin; isim, unvan ve vergi numarasının doğru ve açık şekilde yazılması, uygulamada, hukuki uyuşmazlık durumunda karşılaşılan sorunların önüne geçecektir. Bazen uygulamada fatura düzenlenen şirketin ünvanı yanlış yazılmaktadır.Gerçek kişi yerine limited şirketi, limited şirketi yerine anonim şirketi veya tam tersi yazılmakta, vergi dairesi veya numarasında yanlışlıklar yapılmaktadır. Faturaların icrasında bu gibi maddi hataları düzeltmek uzun zaman almakta bazen de takiplerin sonuçsuz kalmasına neden olmaktadır. Farkına varılmadan unvanda yanlışlık olan fatura ile yapılan icra takibinde yeniden gerçek borçluya gönderilen ödeme emri ile borçluya yeniden itiraz süresi vererek yapılan icra takibi gereksiz yere uzamaktadır.
Eğer fatura malın teslimi ile birlikte düzenleniyorsa, yani uygulama da kullanılan irsaliyeli fatura ise mutlaka faturaya faturanın düzenlendiği müşterinin veya vekilinin imzası alınmalıdır. Türkiye’de maalesef pazarlama işi ile uğraşan kişiler mal satışı yaptıkları firmaların ortakları ve yetkilisi kim bunu bilmiyorlar ve şirket ortağı ile yetkilisi arasındaki hukuksal farkları da bilmemektedirler. En kolay ve internet ortamında ulaşılabilecek olan bu bilgileri edinmemektedirler ve hala deneme yanılma yolu ile işlerini yapmaktadırlar. Bazen bir şirkettin ortağı ve yetkilisi olarak gözüken ve sürekli görüşülen kişinin o şirketle resmi olarak hiçbir bağlantısı olmaya biliyor. Örneğin aile şirketi olan bir firmada ortağı ve yetkilisi olarak gördüğümüz ve şirketi yöneten ve organize eden her şeye karar verenin resmi olarak hiçbir ortaklığının ve yetkisinin olmadığını görebiliyoruz. Bazen şirkette çalışan olarak bildiğimiz kişi şirketin ortağı ve yetkilisi olabiliyor. Dolayısıyla bu tür şirketlerde yaşanan uyuşmazlıklarda malın teslim edilmediği veya faturanın tebliğ edilmediği gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Ara sıra çalışılan firmaların yetkilisinin kim olduğunu ve ortaklığında değişiklik olup olmadığını ticaret sicil gazetesinden takip etmemiz firmalar açısından yararlı olacağı kanaatindeyim.
Eğer satışı yapılan, faturaya yazılan malların markası, adedi, varsa seri numarası veya verilen hizmetin niteliği faturaya taraflar arasında ihtilafa mahal bırakmayacak şekilde yazılmalıdır. Elektrik ve elektronik ürünlerde,otomotiv sektöründe ve buna benzer birbirinden ayırması ancak uzman ve o sektörde ustalaşmış kişilerin anlayabileceği bir çok parçanın olduğu sektörlerde bir rakam veya harf parçayı değiştirmektedir. Bu gibi sektörlerde fatura düzenleyenler parçaları tek tek yazmamakta toptan veya muhtelif … malzemesi diyerek faturayı keşide etmektedir. Ancak bu gibi durumlarda uyuşmazlık durumunda hangi malın teslim edilip edilmediği veya malın değerlerinde ihtilaf yaşanmaktadır. Satılan malın adedi ,cinsi ve birim fiyatı mutlaka net olarak faturaya yazılmalıdır. Bazen de hizmet aldığımız durumlarda alınan hizmet fatura edilmekte faturada hizmet için yapılan malzemenin cinsi ve tutarı fatura edilmemektedir. Örneğin araç kiralama şirketinden bir araç kiraladınız ve bunu belli bir süre kulandınız daha sonra aracı teslim ettiniz. Araç kiralama şirketi daha sonra size araç onarım bedeli olarak 5.000,00 TL fatura gönderdi faturada başka hiçbir şey yazmıyor. Araç kiralama şirketi acaba araçtaki neyi onardı hangi parçayı kullandı , bunları faturada belirtmesi gerekir. Belki araçtaki onarılan şeyler sizin dışınızda ve normal kullanımdan doğan hasarlar olabilir. Bu nedenle bu gibi faturaları almamak ve derhal itiraz etmek kişilerin menfaatine olacaktır.
Gerek Türk Ticaret Kanunda gerekse Vergi Usul Kanununda kapalı ve açık fatura tanımı yapılmamış ise de uygulamada ve yargı içtihatları ile kapalı ve açık fatura nitelendirilmesi doğmuştur. Faturanın bedeli ödenmiş ise fatura düzenleyen tarafından, faturanın altına kaşe ve imza atılarak fatura kapatılmaktadır. Bu faturaya kaplı fatura denilmektedir.(kapalı fatura). Eğer fatura bedeli ödenmemiş ise faturanın başlık bölümü fatura düzenleyen tarafından kaşelenip imzalanmaktadır ki buna açık fatura denmektedir. Yargıtay içtihatlarına göre kapalı faturalar, o faturadaki malın veya hizmetin bedelinin ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu nedenle fatura düzenlenirken fatura bedeli ödenmemiş ise faturalar kapalı kesilmemelidir.
Eğer malın teslimi yapılmış ise sonradan düzenlenecek faturada irsaliye numarası yazılmalı ve yine fatura elden tebliğ ediliyorsa müşterinin veya vekilinin imzası alınmalıdır. Posta veya iletişim araçlarından herhangi biri ile tebliğ ediliyorsa tebliğ edildiğine ilişkin ispat vesikaları veya araçları saklanmalı, faturanın herhangi bir köşesine ilgi tutulmalıdır. Faks yolu ile gönderilmişse faks onayı, mail ile gönderilmiş ise bilgisayar çıktısı ve tarihi not alınmalı, elektronik imzalı olarak gönderilmişse elektronik imzalı belge güvenli ortamda saklanmalıdır.Usule uygun defter tutan firmalarda fatura üzerinden yapılan icra takiplerinde malların teslim edildiğine ilişkin belgelerin saklanmaması veya yetkilisi olmayan kişilere teslim edilmesi nedeniyle malların teslimi konusunda ispat sorunu yaşanmaktadır.
Düzenlenen ve karşı tarafa tebliği yapılan faturalar, düzenli bir şekilde ve usule uygun tutulan ticari defterlere kayıt edilmelidir.
3.2-TEYİT MEKTUBUNUN DÜZENLENMESİ
Teyit mektubu düzenlerken, karşı tarafa yeni icap veya kabule yönelmek anlamını taşır nitelikte bir belge düzenlenmemelidir. Teyit mektubu net ve açık olmalıdır. Teyit mektubu lafzından ve tanımından anlaşılacağı üzere var olan ve taraflar arasında kurulmuş olan herhangi bir sözleşmeye istinaden belli durumu veya olayı tespit eden ve bunun tasdikini isteyen yazıdır.
Teyit mektubu kademeli bir teyit içermemelidir. Kesin ve açık olmalıdır.Teyit mektubu yetkili kimse tarafından düzenlemeli ve imzalanmalı karşı tarafın iyi niyetini suiistimal etmemelidir.
Teyit mektubunun karşı taraf gönderildiğine ve tebliğ edildiğine ilişkin ispat vesikaları veya araçları saklanmalı, teyit mektubunun bir yerine ilgi tutulmalıdır. Yine faturada olduğu gibi, faks yolu ile gönderilmişse faks onayı, mail ile gönderilmiş ise bilgisayar çıktısı ve tarihi not alınmalı, elektronik imzalı olarak gönderilmişse elektronik imzalı belge güvenli ortamda saklanmalıdır.Teyit mektupları özellilikle her ay elektronik ortamda gönderilen BA ve BS formları açısından son derece önemlidir.Bu nedenle her ay teyit mektuplarının alınması yerinde olacaktır.
Teyit mektupları, cevabı gelmişse cevabı ile birlikte saklanmalıdır.
4-FATURA VE TEYİT MEKTUBU TEBLİĞ ALANLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Faturayı veya teyit mektubunu tebliğ alan tacirin veya vekilinin, öncelikle faturanın veya teyit mektubunun üzerine tebliğ tarihini not etmelidir. Karışıklığa meydan verilmemesi, itiraz süresininin kaçırılmaması ve hak kayıplarına maruz kalınmaması için bu hususa dikkat edilmelidir. Yargılama safhasında ispat külfeti, faturayı veya teyit mektubunu tebliğ alıp süresi içerisinde itiraz etmeyen taraftadır.
.
Faturayı veya teyit mektubunu alan taraf, faturayı düzenleyen tacir ile aralarında fatura düzenlenmesine neden olacak herhangi bir sözleşme var ise öncelikle düzenlenen faturanın bu sözleşmeye göre düzenlenip düzenlenmediğini derhal kontrol etmelidir. Faturayı tebliğ alan taraf, faturayı düzenleyenle aralarında herhangi bir ticari ilişki yok ise, tebellüğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde fatura ve içeriğine itiraz etmelidir.
Faturanın içeriğindeki mal veya hizmetten farklı bir mal veya hizmet alınmış ise, fatura tarihinde veya tutarında bir yanlışlık varsa Türk Ticaret Kanunun 21 madde gereği 8 gün içerisinde itiraz edilmelidir.
Faturanın ödemesi çek ile yapılacaksa fatura düzenleyen adına emre yazılı çek düzenlenmeli, nakit olarak banka havalesi ile ödenecekse fatura düzenleyenin hesabına gönderilmelidir. Uygulamada bu nedenle bir çok uyuşmazlık çıkmaktadır. Müşteri, göndermiş olduğu ödemenin açıklamasına, hangi faturaya veya borca ilişkin olduğunu yazmadığı takdirde, özellikle fatura düzenleyenin birkaç grup firması ile çalışıyorsa, fatura düzenleyen bu ödemeyi istediği firmanın borcuna mahsup etmekte ve uygulamada bu konularda sık sık ihtilaflar yaşanmaktadır.
Onay için teyit mektubu alınması halinde, içeriği dikkatlice incelenmeli, daha önce kurulan bir sözleşmenin içeriğini veya sözleşmeyi teyit maksatlı mı yoksa yeni bir hukuki durum yaratan irade beyanı mı olduğu konuları dikkate alınarak karşı tarafa cevap verilmelidir.
Teyit mektubu yeni bir irade beyanı ortaya koyuyor ve taraflar arasında yeni bir hukuki durum yaratıyorsa Türk Ticaret Kanunun 21 madde gereği 8 gün içerisinde itiraz edilmelidir.
5- UYGULAMADA YAŞANAN UYUŞMAZLIKLAR.
5.1-….İNŞAAT LTD.ŞTİ. firması yapmış olduğu inşaatın elektrik işlerini taşeron olarak A firmasına veya tüzel kişiliğine veriyor. Ancak malzemeleri ….İNŞAAT LTD.ŞTİ. temin edecektir. Taşeron A firması tanıdığı …. ELEKTRİK LTD.ŞTİ. firmasına durumu bildiriyor ve …. ELEKTRİK LTD.ŞTİ. malzemelri A firmasına teslim ediyor ve faturayı ….İNŞAAT LTD.ŞTİ.’teslim ediyor ve fatura tutarı kadar çeki ….İNŞAAT LTD.ŞTİ. den alıyor ve çeki tahsil ediyor. Buraya kadar tarafların tam bir mutabakatı var. Ancak sorun bundan sonra ortaya çıkıyor.
….İNŞAAT LTD.ŞTİ. ile taşeron A firması ile anlaşamaması veya taşeronun işleri yapmaması durumunda ….İNŞAAT LTD.ŞTİ.’i ben malları teslim almadım veya alan kişi firmamızın yetkilisi değildir diyerek ödemiş olduğu çekin bedelini geri istiyor.
….İNŞAAT LTD.ŞTİ. nin ödemiş olduğu çekin bedelini bu olayımızda geri alması mümkün değildir. Ancak taraflar işi usule uygun yapmadıkları için işin ispatı uzun sürmekte ve taraflar mahkeme aşamasında emek ve zaman harcamaktadırlar.
Fatura kimin adına düzenleniyorsa mallar fatura düzenlenilen kişiye veya vekiline teslim edilmelidir. Özellikle ilk defa çalışılan müşteride bu husus dikkat edilmelidir.
5.2-Müşterimiz fatura tutarını ödemediği zaman, alacaklı tarafından icra takibi yapılması durumunda, mahkeme safhasında fatura münderecatında belirtilen malların teslim edilip edilmediği sorunu ortaya çıkmaktadır. Genellikle güvene dayalı çalışılan durumlarda bu ortaya çıkmaktadır. Fatura düzenleyen taraf fatura münderecatındaki malları ambarla veya kargo ile gönderdiği zaman, malların teslimine ilişkin belgelerin saklanmaması durumunda, malların teslim edilip edilmediği sorunu ortaya çıkmaktadır. Malların teslimi yazılı olarak teyit edilmeli ve belgeleri saklanmalıdır.
Uygulamada fatura içeriğindeki mallar, müşteriye teslim edildiği halde ihmalden veya çeşitli sebeplerden dolayı malların teslim edildiğine ilişkin müşteriden imza alınmadığı zaman, yargılama safhasında borçlunun malların teslim edilmediğine ilişkin itirazı durumunda, malların teslim edildiğine ilişkin ispat külfeti fatura düzenleyen alacaklıya geçmektedir.
Tacirler arasındaki işler ancak yazılı deliler ile ispat edilebilir bu nedenle malların teslimine ilişkin taraflar bir belge ortaya koymak zorundadır.
5.3-Bazen karşı tarafa gönderilen fatura üzerinde faturanın vadesinde ödenmemesi durumunda belli bir oran üzerinden vade farkı ödeneceği veya ceza-i şart ödeneceği ihtar ediliyor. Fatura üzerinde faturanın vadesinde ödenmemesi durumunda vade farkı uygulanacağına ilişkin kayıtlar itiraz edilmemesi bu vade farkının istenebileceği anlamını taşımadığı YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU (E.2001/1 K. 2003/1T. 27.6.2003) kararıyla bu tür kayıtların fatura münderecatında olması gereken zorunlu kayıtlardan olmadığı nedeniyle kabul edilmemiştir. Dolayısıyla vergi usul kanunun 229 madde dışında faturada zikredilen ve yazılan kayıtlar(vade farkı,faiz gibi) itiraz edilmese bile geçersizdir ve istenebileceği anlamına gelmez.
5.4- Teyit mektuplarında en çok uyuşmazlık, bunların yetkili kimseler tarafından imzalanmaması ve sözleşmelerin teyidinde ortaya çıkmaktadır. Örnek olarak tıbbi cihaz satışı yapan Sağlam Medikal tıbbi Cihazlar Ltd.Şti’i(satıcı) hastane işleten Özel Sağlık Ltd.Şti(alıcı) ile bir makinanın yurt dışından belli bir bedel mukabilinde ithal edilip alım ve satım konusunda anlaşıyorlar. Satıcı sözle yapılan anlaşmayı teyit amacıyla teyit mektubunu alıcıya faks yolu ile gönderiyor. Satıcının teyit mektubunu hastanenin, yani alıcının çalışanı teyit mektubunu “satın alma sorumlusu ibareli ve kendi ismini taşıyan” kaşeyi basıp imzalayıp satıcıya tekrar gönderiyor. Satıcı bu sözleşmeye inanarak malzemeyi yurt dışından ithal ediyor ve bedelini ödüyor. Fakat alıcı satın alma sorumlusunun yetkili olmadığını beyan ederek sözleşmenin geçersizliğini iddia ettiğinde sorun ortaya çıkıyor. Bu gibi durumlarda yargı safhasında iş çözülse bile satıcı için yıkım olabiliyor.
Alıcı firmanın yetkilisi teyit mektubunu imzalar ancak makinenin kurulumundan sonra yurt dışında makinenin kullanımı hususunda eğitim verilmesini belirtirse bu husus sözleşme kurulmadan önce anlaşılmamış ve teyit mektubunda geçmiyorsa derhal karşı tarafa bildirilmeli ve bu konuda ihtilafa yer verilmemelidir.
Kısacası teyit mektupları yetkili kişiler tarafından imzalanmalıdır.
5.5-Tacirler arasındaki cari hesap sözleşmelerinden doğan borç-alacak durumunu veya yıl sonu hesap mutabakatını içeren teyit mektuplarında, mutabakat istenen teyit mektubunun taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesindeki borç alacak tutarının tüm ferilerini kapsayıp kapsamadığını dikkat etmek gerekir. Taraflar arasında geç ödemeden dolayı vade farkı uygulaması,ceza-i şart gibi uygulamalar varsa teyit mektubunun bunları kapsayıp kapsamadığı dikkat edilmelidir.Bu gibi hesap mutabakatlarında mutabakatı kapsayan yıl ve tarihi mutlaka olmalıdır.
Uygulama karşılaştığımız bir olayda bir firma araç kiralama şirketin den filo şeklinde araç kiralamış ve gecikmelerle kira ücretlerini ödemiştir. Kiracı tarafından araçlar kiralayana teslim edilmiştir. Daha sonra kiralayan, kiracıya hesap mutabakatı göndermiş taraflar arasında mutabık kalınan rakam kiracı tarafından ödenmiştir. Ancak daha sonra kiralayan kiracıya vade farkı faturası gönderip icra takibi başlatmıştır. Yapılan yargılamada hesap mutabakatı dikkate alınmamış ve vade farkının tahsili için karar verilmiştir.
5.6- Faturaya Türk ticaret kanunun 21.maddesi gereği 8(sekiz) gün içerisinde itiraz edilmez ise ne olur; öncelikle ispat külfeti, faturaya itiraz etmeyen taraftadır. Faturayı daha önce alıp, faturanın aksini iddia eden ve 8(sekiz) gün içerisinde itiraz etmeyen taraf, faturanın aksini ispat etmek zorundadır. Hukuki olarak faturanın aksini, eğer tacir ise tanık hariç her türlü delil ile ispat edebilir. Yani sadece faturaya itiraz etmemek o malı veya hizmeti aldığı veya kabul ettiği anlamı taşımaz. Kendisine fatura düzenlenen taraf faturanın aksini; fatura düzenlenmesine neden olan yazılı sözleşmeyle, elindeki dekontlarla,irsaliye gibi belgeler ile ispat edebilir.
5.7- Teyit mektubu eğer sözle kurulan bir sözleşmenin teyidini içeriyorsa kanaatimizce bu bir icap niteliğinde bir irade beyanıdır. Eğer sözleşmenin teyidini isteyen taraf teyit mektubunun 8(sekiz) gün içerisinde itiraz edilmemesi halinde, teyit mektubundaki şartlar neticesinde teyidini istediği taraftan talepte bulunduğu takdirde, sözle kurulan sözleşmenin varlığını ispat etmesi gerekir.
6-SONUÇ
Bu yazıda doktrinsel anlamda tartışmaya girmeden kısaca uygulamada tacirler arasında fatura ve teyit mektubunda dikkat edilmesi gereken hususlar ele alınmış ve uygulamada karşılaştığımız uyuşmazlıklardan örnekler verilmiştir. Uygulamada fatura ve teyit mektubundan kaynaklanan uyuşmazlıklar olaydan olaya farklılık taşımaktadır. Bu nedenle fatura ve teyit mektubu düzenleyen veya tebliğ alan tacirlerin yukarıda bahsetmiş olduğumuz hususlara dikkat etmeleri ve bu konuda çalışanlarını bilgilendirmelidir.
Av. Bayram Balcı