YMM Rafet KALKAN; Enflasyon Değerlemesi İmkanı Kaçırılmamalı

 

GİRİŞ

Esasen enflasyon değerlemesi vergi mevzuatımızda yer alan usullerden biridir. Ancak ilk kez uygulandığı 2004 yılından sonra yasal şartlar oluşmadığından bir daha uygulama imkanı bulamamıştır. Kabaca enflasyon değerlemesi için temel şart “fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması” idi. Ancak 2005 yılı ve sonraki bu şartlar oluşmamış böylelikle mükellefler tarafından enflasyon değerlemesi yapılmamış/yapılamamıştır.

Ancak 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7144 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle (Vergi Usul Kanununa eklenen geçici 31. madde) mükelleflere 30/9/2018 tarihine kadar uygulanmak üzere enflasyon değerlemesi yapma imkanı getirilmiştir.

Söz konusu düzenlemeden yararlanacak olan mükellefler aktiflerinde yer alan taşınmazların değerini bugüne taşıyarak, bilanço üzerinde görünen değerlerini gerçek değerlerine yakınlaştırma imkanı bulacaklardır. Öteden beri mükelleflerimizin yakındığı konulardan bir olduğunu unutmamak gerekir.

 

ENFLASYON DÜZELTMESİNİN KAPSAMI

Düzenlemeden finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları, münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler ile Vergi Usul Kanununun 215 inci maddesi uyarınca kendilerine kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri faydalanabileceklerdir.

Ayrıca “sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar” da anılan hükümlerden faydalanamayacaktır.

Türk Medeni Kanununda “taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır.

Bunlar Türk Medeni Kanununun 704 üncü maddesinde;

-Arazi,

-Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,

-Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler

olarak sayılmıştır. Dolayısıyla Tek Düzen Hesap Planında 250-251 ve 252’li hesaplara kaydedilen varlıkları kapsadığını söyleyebiliriz. Boş arazi ve arsalar amortisman ayrılabilen varlıklar olmasa dahi bu imkandan faydalanabileceklerdir.

 

ENFLASYON DÜZELTMESİ ŞARTLARI

Madde metnine göre uygulama aşağıdaki şekilde olacaktır:

“Yeniden değerlemede, taşınmazların ve bunlara ait amortismanların, bu Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınır. Amortismana tabi taşınmazlar için amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.

Taşınmazların yukarıdaki hükümlere göre tespit edilen değerleri ve bunlara ilişkin amortismanların yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunur.”

“Yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı olarak;

  1. En son bilançoda yer alan taşınmazlar ve bunların amortismanları için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
  2. En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen taşınmazlar ve bunların amortismanları için (bilanço tarihinden sonra değerleme tarihinden önce iktisap edilenler), bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, taşınmazın iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

 

dikkate alınacaktır.

 

Yİ-ÜFE ibaresi; Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) değerlerini, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) değerlerini ifade eder.

 

“Yeniden değerleme neticesinde taşınmazların değerinde meydana gelecek değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Değer artışı, taşınmazların yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki farktır. Net bilanço aktif değeri, taşınmazların bilançonun aktifinde yazılı değerlerinden, pasifte yazılı amortismanların tenzili suretiyle bulunan değeri ifade eder.”

 

Burada unutulmaması gereken hem taşınmazın kayıtlı bedelini değerleme oranı ile değerleyeceğiz hem de taşınmazın birikmiş amortismanını değerleyeceğiz.

 

Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden (değerleme sonucu oluşacak net aktif bilanço değerinden değerleme öncesi net aktif bilanço değerinin düşülmesi suretiyle oluşacak tutar üzerinden) %5 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın 25 inci günü akşamına kadar bir beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve aynı süre içerisinde ödenir.

 

Taşınmazlarını bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bu kıymetlerini, yapılan yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam edeceklerdir.

 

Yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların elden çıkarılmasından önce Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, bu madde gereğince oluşan değer artışı fonu özsermayeden düşülmek suretiyle mezkûr madde uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır.

 

Maddenin uygulanmasına ilişkin olarak düzenlemeler Maliye Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışmamızın yazımı sırasında tebliğ taslağı yayımlanmasına rağmen tebliğ henüz yayımlanmamıştır.

 

Uygulamada yapılması kabul edilmeyecek işlemler ise şunlardır:

  • Değer artışı tutarı üzerinden %5 oranında hesaplanıp ödenen vergi, gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilmez, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez.
  • Beyanın zamanında yapılmaması ya da tahakkuk eden verginin süresinde ödenmemesi halinde bu madde hükümlerinden faydalanılamaz.
  • Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur.
  • Yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların elden çıkarılması halinde, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları, kazancın tespitinde dikkate alınmaz.

 

SONUÇ

Şirketlerin değerini belirlemek için dikkate alınacak kıstaslardan biri de varlıklarıdır. İşletmeler aktiflerine aldıkları taşınmazları maliyet bedeli ile kaydetmektedirler. Zamanla taşınmazlar değer kazanırken defter ve kayıtlarda kaydedildikleri hali ile kalmaktadır. İşletme hakkında yapılacak değer tespitinde ise taşınmazlar kayıtlı değerler üzerinden dikkate alınarak bir yargıya varılacak olursa, yapılacak değer tespiti eksik bir tespit olacaktır.

Öte yandan enflasyonist dönemlerde de kayıtlar üzerinden yapılacak değerlendirmeler işletmenin varlıklarını/değerini olduğundan daha düşük gösterecektir.

KOBİ’lerle bankalar arası işlemlerde kimi zaman varlıkların değeri olduğundan daha düşük gözüktüğü için sorunlar yaşanabilmekte, firmalardan teminat istenmektedir. Firmalar bundan dolayı varlıkları için değer tespiti yaptırmaktadırlar. Meclis tarafından kabul edilen 7144 sayılı yasanın çalışmamızda yer verdiğimiz hükümleri bu olumsuzluğu giderme adına mükelleflerimize süreli (30.09.2018 tarihine kadar) bir fırsat tanımaktadır. Dolayısıyla bu imkanı kullanmak mükelleflerimizin yararınadır.

 

Rafet KALKAN

Yeminli Mali Müşavir

 

YARARLANILAN KAYNAKLAR

  1. 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
  2. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
  3. Kurumlar Vergisi Uygulama Genel Tebliği
  4. 500 sıra no.lu VUK Genel Tebliğ Taslağı

 

 

Saygılarımızla

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*